Yalnızlık Acının Simgesidir (Deneme) Şii ...

Yurdagül Özay
191

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Yalnızlığın ne olduğunu çok iyi bilir yalnız yaşayanlar. İnsanın kendisiyle acılı bir tanışmasıdır, en çaresiz en berbat en ağlama isteği uyandıran andır. Hayattan kopmuş, yaşamdan uzak, en meçhul yarınlara doğru uzayan yollarda kaybolmanın küskünlüğünü bilirler onlar. Nasırlaşmış suskun yüreğin ıstırabını onlar da hissedip kahretmişlerdir kadere, taşımışlardır dağlar kadar derdi yüreklerinde. Çoğu, gökyüzündeki ne aya uzanabilir ne de yıldızlara takabilir yüreklerini. Pembe bulutlara hayallerini asamazlar. Geceleri yüreklerine kar beyazı yağmaz, gündüzleri gün ışığından bir avuç olsun payına düşen olmaz. Deli bir nehir gibi akar giderler. Acılar içini dışını tüm zamanlara kodlamıştır. Bazen uykularını param parça eden anılarıyla avunmaya çalışsallar da nafiledir. Hatırlayamazlar mutluluğu. Gözlerinde yansıyan yalnızlığın ışığıdır tek akıllarında kalan. Alınlarındaki yıkkınlığın çizgileri ve de suskunluğun alevi.

Düşündünüz mü hiç? Bu gecelerin koynunda çile dolduranların ne yediğini ne içtiğini, kime uzandığını ellerinin. Aylar yıllar geçip giderken neyi beklediklerini. Her gece ektikleri umutları kahır oraklarıyla biçerler. Büyür işte büyür bu geceler, masallardaki devler gibi. Gecelere sığınan suskun yürekler haykırır, gök yarılır, yer çatlar. Kimsenin umuru değildir.
İşte bütün bunlar yalnızlığın dayanılmaz uğultusudur, yalnızlığın acıya dönüşümüdür. Yalnızlık, acının simgesidir ve ıstırabın gölgesidir.
Göz kapaklarının ardında gizli bir nehir dolar, dolar gecelerin gizinde, suların köpüğü gibi taşar, taşar gizli yüreğin öfkesinde. Karanlığına bulanan hain geceler hançer olur, yüreğine saplanır, durur. Kendi sesinden dinlediğin her cümlenin imlası bozuktur. İnsanın kendi sesini dinlemesi çok zordur, çölde susuz kalmışçasına acı verir.
Nedendir bilinmez, yalnızlığın kahrı dokunaklı türkülerle daha bir derin bilenir. Sanki her sözde saklı olan sensin de seni sana anlatıyordur Daha bir acıtır yüreğini. Hele de uzun havaysa dinlediğin, uzayabildikçe yüreğe işler. Bağlamanın bile göğsü sızlarken senin yüreğin param parçadır. Mızrabın yerinde o vardır. Tellerden dökülen o dur. Umutsuzluktur nağmelerdeki geleceğine kurşun sıkan. Savrulursun ıssız yollarda, zamanı katlayıp koyarsın yalnızlığın heybesine, sürersin gönül atını en kuytulara, derinlere, ta derinlere.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta