Yalnızlık Şiiri - Onat Kutlar

Onat Kutlar
25 Ocak 1936 - 11 Ocak 1995
33

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Yalnızlık

Bütün bir haziran evin önünde
Akasyanın dallarını eğerken rüzgar
İpeğe kırmızı bir gül işlerdi
Kulağı ıssız ve to
..........
..........

Onat Kutlar
Kayıt Tarihi : 22.8.2000 19:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    YALNIZLIK
    Bütün bir haziran evin önünde
    Akasyanın dallarını eğerken rüzgar
    İpeğe kırmızı bir gül işlerdi
    Kulağı ıssız ve tozlu yollarda
    Yoksulluğun kedileri kapıyı
    Bir yaz boyu her gece tırmaladı
    Sırtının teline mavi bir horoz düşü
    Dokunmadan uykuya varamazdı
    Uzak denizlerden atlar geçerdi
    Bulutlar güze yakın gözlerinden
    Bekledi ölümün beyaz elelrinde
    Solgun bir gül oluncaya kadar.
    Onat KUTLAR


    YALNIZLIK ve BEKLEYİŞ

    Karadeniz sahil şeridi üzerinde bir balıkçı kasabası... Çoğunluğun geçim kaynağı deniz... Kimisi balıkçı, kimisi gemici... Halkın gelir düzeyi vasatın altında... Çoğu kıt kanaat geçinmekte, günü kurtaran kendisini şanslı hissetmekte. Hele bazıları var ki kedileri köpekleri bile yarı aç yarı tok.

    Gemici hanımlarının halleri acınası. Aslında evliler güya ama bekârdan hallice, duldan beter. Hele uzak denizlere, okyanuslara açılan gemiciler evlerinden bir çıktılar mı aylar sonra gelirler. Gelirler de kalırlar mı bari biraz? Ne yazar! Tekrar ayrılık, deniz aşırı yolculuk, sonu belirsiz. Gidip de gelmemek var, gelip de bulamamak var! Fakat böyle yazılmış kaderleri. Babaları, dedeleri, yedi cetleri bu işi yapmış. Fabrika mı var ki çalışsınlar, tarla mı var ki eksinler diksinler. Evlerin yanlarında birkaç evleklik bir alan... Çayla, mısırla, karalahanayla oyalan!

    Küçücük evlerin işleri çabuk biter. Hele nüfus azsa evin erkeği ayak altında dolaşmazsa gün bitmek bilmez. Kadınlar kızlar sıcak yaz günlerinde saçak altlarında, ağaç gölgelerinde el işleri yaparak vakit geçirirler. Çocuklar hemen önlerinde bir arada oynar. Serin serin yeller eser akasyaların arasından. Mis gibi kokular yayar.

    Ham ipekten dokumalar yaparlar, kadınlar kızlar, el tezgâhlarında. Bazıları renklidir, yollu ya da kareli... Yöreye has kırmızılı beyazlı, sarılı siyahlı... Bazıları da çeyizlik içindir. Onların üstleri elde, çeşitli renkte ipeklerle, altın ve gümüş simlerle ince ince işlenir. Mendilden çarşafa, perdeye kadar akla gelen bütün örtüler özenle hazırlanır. Hatta gömlekler, elbiseler de bu şekilde desenlenir.

    Gözleri yolda, kulakları sestedir hanımların. Yoldan gelecek canları vardır. Fakirliğin gözü kör olsun! Onlar da istemezlerdi yalnız kalmayı. "Yolda yolcum var!" diye huzursuz sürdürmek istemezlerdi hayatlarını. Yalnız kalmak için evlenmemişlerdi. Bu nasıl bir yazgıydı, ne kem kaderdi!

    Hayatlarının baharı yazı yoksullukla geçiyordu çoğunun. Hep aynı tedirginlik içinde devam ediyordu bekleyişleri. Gündüzleri bir şekilde geçiyordu yine de ille geceleri... Kuşkudan huzursuzdu ruhları. Uyku tutmuyordu bir türlü. Bir sağa bir sola dönüp durmaktan yorgun düşerek, sabaha karşı sızıp kalıyorlardı. Az sonra horozlar ötmeye başlıyordu zaten.

    Uzak denizlere, okyanuslara kadar giden erkekler vardı. Yaşlılar, gençler, çocuklar... Erkekler deniz alırlardı nefes yerine. Balık ve yosun kokusunu duyamazlarsa yaşadıklarını hissedemezlerdi. Tekneler gelir geçerdi uzaklardan. Gemiler, yelkenliler, kayıklar...

    Bulutlanırdı yalnız kalan kadınların gözleri. Hayatlarının baharında yazında yol gözlerlerdi. Özlerlerdi gurbetlere gönderdiklerini. Tesiri azalırken güneşin, saçlarındaki beyaz teller artardı. Ömürleri güze dönerdi özlemler içinde. Hasret koyulaşır koyulaşır, sulanırdı sonra. Sulanırdı gözleri.

    Onlar hep beklerlerdi ömürleri boyunca. Yalnızlık ve beklemek kaderleriydi. Saçlarında artan beyazları... Beyazları giyinceye kadar özler ve beklerlerdi. Beklerlerdi kırışıp buruşuncaya kadar.

    Toprak oluncaya kadar beklerlerdi.

    ***
    Onur BİLGE
    ŞİİR FISILTILARI - 0097

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Bir sahil kasabasında, fakir bir kızcağız, çeyizini hazırlayıp hayaller kurarak beyaz atlı prensini beklemiş beklemiş, ne gelen olmuş ne giden... Evde kalmış, kız nine olarak ahirete intikal etmiş zavallı!

    Film çekmiş, şiir yazmamış. Herkes yeteneğiyle yaratılır. Filmcilik yanı ağır basmış. Dizelerde senaryoya göre değişen görünümler... Kısa metrajlı bir sessiz film seyrettirdi.

    Sevgiler...

    Onur BİLGE

    Cevap Yaz
  • Cafer Taşkın
    Cafer Taşkın

    Kalleş bir pusuda yitirdiklerimizden değerli Onat Kutlar, bu ülkenin aydınlık yüzü, adamakıllı bir değer, üretken ve ülke sevdalısıydı, yeri nur olsun.

    Cevap Yaz
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    Günün şiiri neye göre seçiliyor bilemiyorum günün şiiri denince ben kendime göre
    Çok anlamlı ve düşündürücü ve bilgi vermesi doğruya güzelliğe götürmesi lazım
    Diye düşünüyorum belkide şiiri ben çözemedim çözenler yazsınlar bizde anlayalım

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Üç defa okudum pek bir şey anlayamadım. Anlayan arkadaşlar çıkarsa onların yorumlarından istifade ederiz inşaallah.

    Bütün şair dostlara hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Onat Kutlar