Yalnızlık Şiiri - Tuncer Akbaba

Tuncer Akbaba
130

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yalnızlık

Yalnızım… Koca şehir içinde,
Sesler birbirine karışıyor.
Kiminin keyfi yerinde,
Kimi hıçkırıklara boğuluyor.
Kiminin sofrası boş kimi nin kafası.
Kimi iğne ilaç derdinde,
Kimsenin kimsesi yok.
Yoksulun fakirin yetimin hiç sesi yok

Yalnızım…
Seksen haneli köyü bir binaya yığmışlar.
Kimin derdini kim dinler,
Kimin halinden kim anlar
Kim kimin kapısını çalar.
Cesedim kokmazsa söyle
On gün önce bu dünyadan göçtüğümü
Kim nasıl anlar? ...

Şanssızım! ... Birisi zile bassa
Canım ağzıma gelir.
Aslında severim misafiri, yemeyi yedirmeyi.
Sanma ki misafir gelir.
Ya avlunun duvarı, ya bekçinin parası,
Oda yoksa çatının olukları,
Listede adımız olmasa birde kiremitler kırılmasa…
Beni kim tanır kim bilir…

İşte böyle kedicik.
Seni hiç olmazsa çöplükte soruyorlar

Altında araba, ağzında en iyisinden malbora,
Cüzdanında tomar tomar para,
Sakın olmadığını duymasınlar.
Yoksa dost sandıkların
Nasılsa bir mazeret bulup senden kaçarlar.

Yalnızım…
Desem de yanlış anlama.
Biliyorum ne oğlum ne kızım…
Var ama boşuna.
Ne evlat ne mal, ne ipek ne şal.
Faydası yok bunların. Ne Dünya’da ne Ukba’da.

Evet yalnızım. Ne yaparsam yanıma.
Hayrım da isyanım da
Dünyaya geldim tek başıma yine göçüp gideceğim.
Tabutta bir kişilik yer var.
Şunlar var ya,yapışanlar salıma
İsterler bir an önce gireyim mezarıma.

Kurtuldum… Evet kurtuldum.
Bak! Ne buldum
Bu Kur’an bu sünnet.
Olursan ümmet. Dünya da saadet
Sonra mağfiret, ebedi cennet
Alemlere rahmet…
MUHAMMED…

Tuncer Akbaba
Kayıt Tarihi : 14.4.2007 22:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tuncer Akbaba