Yalnızlık öylesine yalnızlık
Gecenin sessizliği kadar ıssız
Denizin mavisi kadar koyu
Gök mavisi kadar yalnızlık
Yalnızlık yürekleri ürpertir
Çaresiz kuş gibi çırpınır bir kenarda
Başını taştan taşa vuran su gibi
Koşar oraya buraya yalnızlık
Yalnızlık hıçkırıklar boğazımda
Düğümlenen ve geri dönen bir şey
Saçları yoldurtan bir anne gibi
Uzayan uzayan bir yol gibi yalnızlık
Ufukta kaybolan bir yıldızdır yalnızlık
Semalara sığmayacak kadar büyük
Koca bir parçadır ayrılmayan insandan
Bir candır, canı yakandır yalnızlık
Yalnızlık beyni sulandıran yalnızlık
Kafa mengene ile sıkılmış gibi
Soğuk kış günü esen bir tipi gibi
Sürüklenen kar tanesi gibi yalnızlık
Yalnızlık bir odada titreten soğuk gibi
Öldürten bir hastalık gibi terleten yalnızlık
Ürkek bir şekilde şuursuzca uzandığım
Yakalamak istemediğim yalnızlık
İçinden çıkılmayan bir hücredir yalnızlık
Kelpetenle bir parça koparmış gibi
Sonbaharda rüzgarda sürüklenen yapraktır
Yalnızlığın bittiği yer kara topraktır
1998 Hasan Paşa/İstanbul
Zekai AYDIN
Kayıt Tarihi : 8.9.2006 18:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zekai Aydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/08/yalnizlik-448.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!