Karanlık odamı aydınlatan bir mum,
Çektiğim zehrin dumanı sigaram,
Bir de yalnızlığım var odamda.
Migren gibi baş ağrım!
Bir bataklıktayım,
Sesler canlanmış bugün,
İçine bütün kederleri toplamış kara bulutta,
Yağarken keder yağmuru, sokaklara,
Şemsiyesiz bekliyorum,
Ağacın gövdesine kazınmış yazı gibi.
Yaşam kaynağımı değiştirdim,
Ben, yalnızlıktan korkmazdım, şimdi korkuyorum,
Hücrelerim bölünmüyor yenilenmiyor artık,
Adrenalinim yüksek dozda!
Sevginin doruğunda evim var, kuşlar bahçesinde,
Girmesin istiyorum başka hiçbir yaratık,
Yorgun yalnızlığım,
Bitkinim!
Ya bırak beni sonsuza, yada al artık seninim,
Satırlar arkadaş yada veda,
Kalmak istemez gibiyim dünyada,
Yaşamak isterken canlı bir cesedi taşıyarak vücudumda.
Oynamak istiyorum bir çocuk gibi kelimelerle,
Suçlar işliyorum tahrik ederek onları.
Ben severim başlangıç taşıyan sonları…
Yırtık bir elbise gibi değersizleşen sevgim,
Artık giyinilmez olduysa;
Çıkar at, yeni elbisen kaldıysa!
Yada sözcüklerimin sihri bozulduysa;
Bırak ve çek git ruhum! ;
Yeni heyecanlı aşklara!
Ben hazmederek hazımsızlaşıyorum,
Kimliksiz, yasak bölgelerde dolaşıyorum,
Ve bir lambanın ışığı gibi titriyorum,
Beni sana terk ederek gömüyorum.
Elimde değil, seni ürpererek özlüyorum.
Buzul çağında terleyerek seviyorum seni,
Ekvatorda bir yerdeyim,
Güneş ışıklarını dik alıyorum,
Vücudumun içinde tutsak olmuş eriyorum.
Bir gün tükenecek hacmi olan bedenim,
Doğarken kaybedecek seni.
Yeni hayatta bulmamak mümkün sevgini.
Devrimler oluyor ruhumda.
Yeni iktidarlar oturuyor tahtlarına,
İhtilallerden bağımsızım,
Almıyorlar hiç kimseyi yanlarına,
Bir halının desenindeki bir iplik parçası gibi,
Anlamımı yitiriverip belirginsizleşiyorum…
Ruhum, sar beni sensiz ekvatorda da üşüyorum.
Bir çemberin yarı çapıyım,
Diğer yarımı bulmaya yetmiyor pi sayısı,
Bir elektrik akımıyım, voltajım yükseliyor,
Korkarım ki ruhum; sevgin beni öldürüp de gidiyor.
Artık, değişmiş, kimliksiz yaşıyor bulacağım kendimi,
Silinmiş gibi hissedeceğim; beynimin anı köşesini,
Tanımlayayım istiyorum yalnızlığı;
Birden bire iç çekmek gibi,
Belli bir zaman dayanıp sonra ölmek gibi,
Karanlık odalarda güneşle büyümek gibi,
Kayan iki yıldızın çarpışması gibi,
Kesilmiş parmaklarla yazmak gibi,
Küçük çocukları içinde yaşatmak gibi,
Uyurken gözlerini kapatmamak gibi,
Zaman geçirmek için kendini oyalamak gibi,
Bir yere geç kalıp ta koşamamak gibi,
Aynı şehirde yaşayıp buluşamamak gibi,
Bildiğin sokaklarda kaybolmak gibi,
Çok fazla şeyin hiç birini paylaşamamak gibi,
Üzerindeki kamburu atamamak gibi,
Kendini yıllardır uykusuz hissedip de yatamamak gibi,
Yaş dolarken gözlerin ağlamamak gibi,
Hiç halin yokken, yerinde duramamak gibi,
Sevgini herkesten saklamak gibi,
Nefret edipte sevdiğinden unutamamak gibi,
Telefonu alıp ta eline arayamamak gibi,
Andığında ismini “ruhum”; parçalanmak gibi!
03.05.2005
Kayıt Tarihi : 5.10.2005 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (7)