Yalnızlık,
Bir pencere kenarında duran fincan,
İçinde ne kahve kalmış ne de sohbetten kalan.
Bir yanı sessizliğin koynunda huzur,
Bir yanı kalabalıkta bile yok oluşun buğusu.
Yalnızlık,
Bir kitabın son sayfasında bekleyen cümle,
Kimse okumaz ama hep bir şey söyleme derdinde.
Bir tarafı içe döner, düşüncelere dost,
Bir tarafı geceleri uzun, sabahları boş.
Yalnızlık,
Kendine dönmenin en temiz yolu,
Kimse karışmaz neye ağlar, neye güler ruhu.
Bir tarafı eksik belki, ama
Bir tarafı da kimseye muhtaç değil aslında.
Yalnızlık,
Bir parkta salıncağın boş kalışı,
Üzerinde esen rüzgârın iç geçirişi.
Bir yanda geçmişin yankısı kulağında çınlar,
Bir yanda geleceğin sessizliği zamanla anlar.
Yalnızlık,
Bir mumun kendini aydınlatışı,
Karanlığa inat, kendiyle barışıklığı.
Bir tarafı ürkek adımlar atar her yana,
Diğer tarafı dimdik durur, alışmıştır zamana.
Yalnızlık,
Bir aynaya bakarken kendini fark ediş,
Kalabalıktan değil, içten gelen seziş.
Kimi zaman gözyaşıyla süsler geceleri,
Kimi zaman huzurla sarar sessiz heceleri.
Yalnızlık,
Bir çamaşır ipinde asılı kalan tek çorap gibi,
Bir tarafı eski, bir tarafı eksik...
İşte böyle,
Yalnızlık bazen eksiklik,
Bazen de en sade hâliyle bir direnişlik.
Kayıt Tarihi : 21.5.2025 22:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!