Şehrin sessizlik korosu yükselirken
Yalnızlığın bayrağı dalgalanıyor güvertemde
Erbainde üstünde kuş olmayan
Karla kaplı bir ağaç dalı gibi
Kurumuş portakalın kabuğu gibi
Sımsıkı sarıyor etrafımı yalnızlık
Yerleşiyor göğsüme
Kapı zilim paslandı çalınmamaktan
Uzaklara titreyerek bakıyorum pencerelerden
Gecenin karanlık peçesinde
Sabrımın prangaları çözülünce birden
Gökyüzü bir çığ gibi üzerime düşüyor
Kalbime bir hançer saplanıyor
Gözyaşlarım parlıyor
Kayboluyorum düşünceler girdabında
Acımasız yalnızlığımın ortasında
Öfkem köpürüp oda duvarlarına vururken
Akşamlar her gün üzerime çökmekte
Ve derin bir hendek
İçine düşmem için beni beklemekte
Karamsarlığım kanatlanıp uçmakta uzaklara
Anladım
Yalnızlık özgürlük vermedi bana
Yüksek dağların havasını getirmedi solumam için
Hadi gel hapsedildiğim viraneye
Terk edildiğim köşede
Ruhum çırpınırken
Yalnızlığımı yıka
Seğmenoğlu
Kayıt Tarihi : 28.8.2022 23:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, Eliz Edebiyat Dergisi'nin Haziran 2023 tarihli 174. sayısında yayınlanmıştır.
Uzaklara titreyerek bakıyorum pencerelerden
Tebrikler
Sen giderken akıttığım gözyaşlarım gibi.
Sana gönül verdiğim için.
Bütün mevsimleri Yusuf’un kuyusuna sakladım.
Sen aşkla virane olmuş
kalbimle ne yaptın.
Tam da şimdi dışarıda buna benzer bir rüzgar var.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.
Yüreğinize sağlık
Selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (20)