Yalnızlık zor zanaat...
Klasik sokak jargonuyla tanımlanan ve şehir efsanesiyle bütünleşen "hayat okulunda" öğreniyorsun "yalnızlığı" ama diploması yok, sınıfta kalmak da yok, öğreneceksin alışacaksın başka yolu yok çünkü...çırak, kalfa falan da olmuyorsun, direk ustalık belgeni alıyorsun, çünkü ya yalnızsındır ya değilsindir ortası yok bunun...
Kimi sonradan, kimi anadan doğma yalnızdır. Kimi tek başına, kimi kalabalıklar içinde yalnızdır. Kiminin kendi tercihidir, kimi ise yalnız bırakılmıştır...İşte en acısı ve içine oturanı da budur; "sevdiklerinin tarafından yalnız bırakılmak"
Çaresi sende değildir çünkü, elin mahkumdur sevdiğin tarafından hapsedilen yalnızlığı çekmeye...
Çekersin çekmesine de, "yalnızlığı yalnız çekmezsin" içinde büyüttüğün bu yalnızlık zaman ile birlikte döllenip bir çok şeye gebe kalır, hataları, yanlışları ve bazen günahları doğurur senin kapına bırakır ve çekilir bir kenara ve seyreder sonra seni zafer edasıyla...
İnsan en büyük hataları kendini yalnız hissettiğinde yapar, yalnız ise günaha davetkardır, yanlışlara meğillidir...
Sevdiğin tarafından yaşatılan yalnızlığın içinde çok kalabalıklar vardır aslında...
Sevgilinin, senden vazgeçtiği zaman, sana paket yapıp bıraktığı armğanıdır allayıp, pullayıp süsleyerek bıraktığı "yalnızlık"
Kalabalıktır bu yalnızlık, çünkü içinde aldanmışlık vardır, ekmeği verilmeyen umutlar, susuz bırakılmış hayaller vardır. Yarım bırakılmışlığın hüznü, hor görülmüşlüğün enkazı vardır. Ve en acısı ise "sevildiğini" sanmanın kırıklığı vardır...
Ah bu yalnızlık, tek başına olsa da çekilse...
yani zordur yalnızlığı öğrenmek, öğrenmiyorsun aslında, alışıyorsun...sadece alışıyorsun ve içinde ki kahırla, bir başka yalnızlığa kadar yaşıyorsun...
yani zor zanaattir yalnızlık...
Afet ErgüKayıt Tarihi : 30.10.2013 19:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutluyorum bu anlamlı şiiri yüreğinize sağlık tebrikler
Afet hanım.
TÜM YORUMLAR (8)