Yalnızlık Şiiri - Ahmet Çıtak 2

Bir gün uyanırsın tatlı düşünden
Yalnızlık yolundan geçtiğinde gör
Beş kez ısıttığın çorba peşinden
Yudum yudum azap içtiğinde gör

Sonra bir bakarsın eskimiş yeni
Artık aynalarda istemez seni
Değişmez sandığın ipekten teni
Zaman dilim dilim biçtiğinde gör

Istırabın damlar her tel saçından
Kimse bakmaz sana, senin açından
O kadar kurbanlık aday içinden
Kader seni bulup seçtiğinde gör

Dinlenmez sözleri yaşlı kaçığın !
Isıtmaz içini kalın gocuğun
Ömrünü verdiğin her bir çocuğun
Gözüyle kaşığı ölçtüğünde gör

Gelir çöreklenir ömrüne çile
Hüzzam makamında düşersin dile
Bırak eşi dostu, kardeşin bile
Köşe bucak senden kaçtığında gör

Gülersin mazini andıkça bir bir
Son sayfasındadır defter-i kebir
Alıcı kuş gibi çağırır kabir
Güller matem rengi açtığında gör

Yaşın yetmiş olsun, isterse elli
Yolculuk sıradan, nihayet belli
Hayır olsun diye bir kaç gönüllü
Toprağı üstüne saçtığında gör