En çok akşamları duyuyorum zamanın acısını.
Bir kandilin yağı bitmiş de fitili yanıyormuş gibi garip bir is kokusu yayılıyor eşyalardan.
Eskimeyi hiç bu kadar yakın ve yoğun yaşamamıştım.
Duvarlar bir sünger gibi emiyor gün boyu sokaklardan topladığım sesleri.
Umut,sevinç ve yeni koyu bir bölge,bir dip yalnızlığa bırakıyor beni.
Geriye bir iç çekiş,bir uğultu,bir sayıklama birde kendi sesim kalıyor geriye.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim