gündüzden vardı içinde sessiz hıçkırıklar ara sıra göz yaşları aktı gün sanki ona bir hazan bir hüzün yarattı akşam oldu kısacıkta olsa yinede yanında yüreğinde bir damla olsun mutluluk rüzgarı estiren vardı...gün bitsin istedi kararsın ortalik tıpkı yüreğindeki zifri karanlık gibi olsun istiyordu.. nihayet batıyordu güneş yerini kızılımsı bir havaya bırakıyordu yağmur çizelemeye başladı hala sessiz hıçkırıklar içine akıyordu gözlerinden...bağırmak istiyordu içindeki tüm hıncını kusmak hayata lanetler kaderine isyan etmek istiyordu... vakit gece oldu çıktı evden sessiz sokaklarda yürümek düşünmek istiyordu yağmur hızını biraz artırmıştı sahile doğru yürüdü insanlar vardı yağmura rağmen en kuytu yerlerden yürüyordu elinde sigarası yağmura inat sönmeden yanıyor üfledği her dumanda kaderine isyan ediyordu dolaştı... zifri karanlık bir hava ve hızlanan yağmura rağmen sessizce yürüyordu...artık yüreği daha fazla dayanamadı göz yaşları başladı yağmura karışmaya ıslanmıştı saçlarından yüzüne akıyordu yaşlar hem yağmur hemde gözünden akan yaşlar... saatler ilerledikce sessiz hıçkırıklar sesli çıkmaya başlamıştı oturdu ıslak kayalara denize doğru uzun uzun baktı ne yaşamıştı bu güne kadar neler görmüştü neler atlatmıştı yorulmuştu belkide bedeni değilse bile ruhu yüreği yorgundu biri olsaydı başını dayayıp ağlayacağı bir annesi yada bir kardeş yada sevgili duysaydı sesini görseydi halini sarılsaydı ona ağlasaydı omzunda...yoktu işte yoktu tek başına yalnız yüklendiği hayatı yine tek başına taşımaya devam edecekti çaresizce..dalgalara baktı deniz yağmur dalgalara düştükce sanki oda düşüyordu dalından kimsesi yoktu tutunacak dalına uzatınca tutacak elini....döndü geriye geldiği yollardan geri döndü yağmur ona inat hızla yağmaya devam ederken yavaş yavaş çıkıp sessizce gittiği kapıdan ıslanmış bedeniyle yağmura karışmış göz yaşlarıyla ve dalagalara bıraktığı umutlarıyla kapıdan içeriye sessizce girdi kadın hayat devam ediyordu ve her gecenin bir sabahı vardı ister aydınlık ister karanlık güneş mutlaka doğacaktı....eline aldığı bir kadeh şarap ve bir sigara ve bir kitapla gecenin derinliklerine yeniden daldı.........
karçiçeği nazar
Yalnızlığın Yankıları
Yazan: mustafamexmex....Mustafa yılmazizmir
Şafak söküyordu bir başa...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.