Uzun zamandır, bir erkek olarak kendimi sevemediğimi fark ettim..
Kırk birinci yaşımı seninle kutlayacağımı düşündüğüm bu gece okyanusun en dibinde boğulmuş olarak görüyordum kendimi.. Seninle kırk bir yıl önce tanışıyordum..
Bu yüzyılda kırk bir yıldır yıldır beraberiz diyerek güldüğünü hep hatırlıyorum Tanrım..
Biz Adem'den önce de sonra da birbirimizi sevmiştik, sakallarının arasından çirkinleşmeye yüz tutmuş bedeninle bana sert şekilde sarılmandan, bana uzaktan bakan çocuk olarak seni tanımama kadar..
Beni bir yazar olarak doğurman beni neden yalnız bir adama dönüştürdü, bunu düşündüğüm geceler aşırı dozdan kendimi kaybedip, sabahında bir fahişenin koynunda olmak gibi anlamsız geliyordu bana..
Oysa ki sarıldığım tüm insanlar beni terk etti..
Sen hiç yılan ile elmanın birlikte mutlu olduğunu gördüm mü Tanrım?
Bu gece aynamı lifleyip, korkutucu sözlerimle dikiş dikeceğim..
Hayat nedir baba?
Alkışlar içinde nefes almak nasıl bir duygu bildin mi hiç?
Gözlerim dolu dolu, yaşamak için tüm renkli hapları aldım..
O anda acı bir Rom tadını aldım..
İki parmağımı ağzıma sokarak kustum, oysa başka zaman zevk veriyordu..
Şimdi şekeri siyahlaştırırken yavaş karıştırmam gerektiğini öğrendim..
Oysa çirkin olan her şeye uzaktan bakmak için eğittin beni..
Islak mendil istedim, yanından geçerken masasına bıraktım..
Kendimi temizlemek için çok yaladım kendimi, bana bakıp, daha da ağladı kediler.. O rüyadan sonra kedilerin çığlıklarının taklit olduğunu anladım..
Keşke ismimin bir anlamı olsaydı..
Uzunca gözlerime baktım..
Aşık olduğum kadına bakar gibi baktım..
Çünkü ona aşık olmam gerektiğini günlerdir düşünüyordum.. İsimlerimizin anlamını yitireli, ne kadar zaman oldu bilmiyorum ama onunla ilk gece ismini sormadan uyumuştum..
Sevişmedik, bu öykümde kimseyle sevişmedim..
Sadece o bana tecavüz etti..
Ben de göğsüme iki kesik attım..
Bunlar sadece onu hatırlatacak iki çocuktan ibaretti..
Artık yoruldum Tanrım..
Bunu anlattığım gece romanıma da ara verdim..
Belki de bu gece işte..
57. sayfada öldü..
Romanın kahramanı öldü..
Daktilonun üzerine döktüğüm rom'dan dolayı mı, hızlı aldatılmalardan dolayı mı yoksa, misafir kabul etmediğim, hiçbir çocuğun yürümeyeceği parklardan dolayı mı?
Romanımın kahramanı öldüğü için şu anda yastayım..
Ben oysa üç yüz sayfa kadar yazacaktım..
Şimdi sigara içebilirdim..
Keşke ismim Barış olsaydı ve kızıl saçlı, beyaz teni, göbeğinde benleri olan bir erkek olsaydım..
Belki o zaman kadın roman kahramanım bana sadık kalırdı..
Keşke ismim Barış olsaydı, keşke yaşadığım bu hayatın bir şiir yazacak kadar anlamı olsaydı..
- Gökhan Barış Pekşen
- Yalnızlığın keşke bir anlamı olsaydı
- 27042018
Kayıt Tarihi : 24.8.2018 15:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Artık yoruldum Tanrım.. Bunu anlattığım gece romanıma da ara verdim.. Belki de bu gece işte.. 57. sayfada öldü.. Romanın kahramanı öldü.. Daktilonun üzerine döktüğüm rom'dan dolayı mı, hızlı aldatılmalardan dolayı mı yoksa, misafir kabul etmediğim, hiçbir çocuğun yürümeyeceği parklardan dolayı mı? Romanımın kahramanı öldüğü için şu anda yastayım.. Ben oysa üç yüz sayfa kadar yazacaktım.. Şimdi sigara içebilirdim.. Keşke ismim Barış olsaydı ve kızıl saçlı, beyaz teni, göbeğinde benleri olan bir erkek olsaydım.. Belki o zaman kadın roman kahramanım bana sadık kalırdı..
![Gökhan Barış Pekşen](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/08/24/yalnizligin-keske-bir-anlami-olsaydi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!