Ağaçlar alık alık bakakalmıştı karşı göldeki kızıllığa
Yaşam her zamankinden daha soğuktu.
Bembeyaz bir çarşafla örtülüydü sokaklar.
Avuçlarımın arasından havaya karışan küçük rüzgarlarım
Bir masal anlatıyordu hiç dinlemediğim...
Hep aynı yerde asılı kalan bakışlarım, keşfindeydi büyüsünün
Buğulu bir camın silinen görünürlüğünden habersiz...
Manzaralar, pencerler arkasında eli kolu bağlı
Yetim bir çocuğun arka sokaklardaki rüyalarının derinliğinde..
İşte muhabbet fasıllarında yitirdiğim anılarım
Hatırlayınca sakladığım ilk yaz kuşlarının suskunluğu,
Dışarıda sıradan insanların çığlıklarından esinlendiğim
Ayrılık şiirleri.
Elimde kırmızı gözlü kılıcın kabzasına vuran
Yolcu gemilerinin sonsuz vedaları var.
Hiçbir zaman sahip olamadığım beyaz mendillerin
Güneşe el sallarken dağlara bıraktığı tebessüm var.
Bilinen görünürlüğün sahipsizliğinde...
Ben kendi merdivenimden çıkınca gökyüzüne,
Ateşböceklerinin ışıltıları arasında
Bulutlarda kaybolan gözyaşlarımı bulacağım;
İpsi ipsi yağmurların odağında...
Karbeyazı akşamlar, toprak ananın bağrında uyuyor.
Savaş Burak DinçelKayıt Tarihi : 16.3.2003 14:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!