Yalnızlığımın Tayfunları

Ahmet Ercan Apalak
23

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yalnızlığımın Tayfunları

I.

Sevda gemilerimi batıran kasırgalarım hiç durmadı
Durulmadı sonsuzluğa uzanan dalgalı denizlerim
Dağların doruklarındaki karlar bile söndüremedi şu yanan yüreğimin ateşini
Yalnızlığımın tayfunları çıkar da sorgusuzca alır, götürür tüm umutlarımı geriye birşey bırakmadan
Savrulur hazan yaprakları gönlümün, ıssız ve karanlık sokaklarında
Yalnızca anılardan miras kalır o da hançer gibi aşka dair ne varsa

II.

Ay doğmaz karanlıklarıma
Bulutları delen dağlarım hiçbir kartala yuva olmaz
Ağulu aşım olmuştur gölgesiz yalnızlığım
Yarınlara gebe değildir artık umutlar
Herşey kabustur, düşlerden farkı yoktur
Düşüncelerim titrer,ürkek bakışları andırır
Aşındırır kaldırımları çıplak ayakalarım
İsyan etmiş yüreği taşırlar
Yalancı şehrin lambalarında saklanır aydınlıklar
Dönüşsüz gidişimle son bulur çıkmaz sokaklar arasında

III.

Zaman yoktur sanki eriyip akmıştır
Akrepler dökülmüş, yelkovanlar çaresiz
Yokluğa karışır gecelerimde büyüttüğüm gözyaşı zambakları
Siyah çiçekler derlerim tek başıma yürek uçurumlarımdan
Umutlar kaf dağının arkasındadır
Ulaşılamazlığını sunar düşünceler
Çare yoktur, imkansızdır, elden birşey gelmez ne yapsan nafile
Bahanedir herşey bahane
Yapraklarını döken güle, yalancı güze, doğmayan güneşe bahane

IV.

Hayat sanki iki parça olmuştur
Bir tarafı acı bir tarafı hüzün
Karlar yağar, karakışlar hüküm sürmeye başlar, gitmez
Durmadan dondurucu düşünceler sarar bedenimi yok edercesine
Baharı beklerler yeniden doğmak için
Ben hiç bahar görmedim
Baharsız mevsimler olmaz ki dersin
Ama istisnalar olur, benimle kaideleşirler
Bazen de hep hazanları yaşarım
Albümlerime koyarım, saklarım bana yaprak dökümünden kalırlar
Renkleri sarı, kahverengi ve bunların tonlarında sararıp solmuş kuru yapraklar

V.

Noktalardan ibarettir hayat imzasını atar durmadan
Birlikteliklere, ayrılıklara...
Ne kadar acıdır, sevgi yokluğa karışmış
Asırlık çınar sebepsizce yıkılmıştır
Geriye hazan sonu ayrılıklar kalmıştır hafızalarda
İşlemediğim suçtan yargılanırım
Sevda mahkumu olurum
Gökyüzü maviliklerimi yakalamaya çalışan salıncaklarım da olmaz artık
Yüreğim çevrelenir, düşüncelerime kelepçeler vurulur
O zaman yüreğim ağlar, avutmaya başlar kendini
Ağıtlarımın sesi yükselir de gökyüzüne
Yine de çare bulamazsın umutsuz ayrılığa

VI.

İstemesen de bulutları çekersin üstüne, fırtınalara meydan verirsin
Tutamazsın gönlünü, engel olamazsın gökyüzüne
Bulutları toplanır acıların
Gökyüzü anlamlıdır, gurur ve onur yüklü bulutlarla kaplanır
İstemesen de boşaltır ansızın yağmurlarını zaman bilmeden
Kendini yele vermiş gül yaprakları gibi düşer usulca ve narince
Bunlardan nehirler oluşur, uzanır gider deryalara yol bulur
Nevarsa içlerinde alıp götürmeli, taşımalı, unutturmalı...
Sonsuzluk onlardan sorulur ulaşacakları yerlere ulaşırlar elbet
Kavuşacakları ummanlar, durulacakları limanları olmasa da

Ahmet Ercan Apalak
Kayıt Tarihi : 27.2.2004 17:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Salih Halil Akbey
    Salih Halil Akbey

    şiiriniz güzel kelime kelime işlenmiş duyguların bir ağırlığı var her hecede yalnız belirtmeliyim ki yağmur kesilir rüzgar diner ve tayfun biter sizde kuş tüyü gibi hafiflersiniz inanın ki öyle olur

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Ercan Apalak