Yalnızlığımın Sebebi Hasan

Şimdi yüreğimde yara,yaramda kan
Gönlümde bir hüzün var,gönlümde hicran
Bu ıssız dünyada benim tek kalan
Yanlızım şimdi yalnızım HASAN

Güneş kararmış aydınlanmış ay
Kirlenmiş kalpleri parlatamaz kalay
İstersen sende ve sende sözünden cay
Yalnızım şimdi yalnızım HASAN

Üstümde dünyanın tüm yükü sanki
Nerede dostların ve nerde şimdi
Bir HASAN vardı o da terk etti
Yalnızım şimdi yalnızım HASAN

HASAN’ım can yoldaşım,gardaşım
Halimi sorma,ne zamandır perişanım
Bir şey var yüreğimde,yüreğimde sancım
Anlayın ne olur şimdi yalnızım.

Kara tren yükseltir bir kara duman
Rayların gıcırtısı içimde hafakan
Yalnızlık türküsü aklımda son kalan
Türküdeki sen gibi yalnızım HASAN

Bir anam vardı oysa şimdi yok
Kalk! ! ! Şu topraktan gözlerini yüreğime sok
Şimdi yüreğimde zehirli bir ok
O okun yayı gibi yalnızım HASAN

Konuş ne olursun bir şeyler söyle
Söylede şu içimi bir hoş eyle
Yine aklım kaydı eski günlere
Ama şimdi yoksun yalnızım HASAN

Hatırla ne olur eski günleri
Erik çalışımızdaki hünerlerini
Misket oynarken yaptığın hileleri
Ama şimdi yoksun yalnızım HASAN

Halen gözlerimde o gittiğin gün
Gittiğin gün başladı kara düğün
Dibimi delindi sanki o büyük gögün
Bense yalnızım yalnızım HASAN

Kaldım şimdi mecnun gibi avare
Bir başıma şu koca arzun içinde
Ne titrek bir bakış o çerçevede
Yalnızım işte yalnızım HASAN

Derlerya yolları yokuştur huş’un
Sesi açıldı şu uğursuz baykuşun
Ne işi var çöllerde bir damla suyun
O damla gibi yalnızım HASAN

Karalıyım artık edeceğim veda
Dayanamaz oldu yüreğim acına
Takvimler azraili çağırdığında
Bende kavuşacağım HASAN’ım sana

Benim üstümede koysunlar tahta
Bir iki yetmez tam dokuz tahta
Göz yaşlarıyla yıkasınlar beni
Ve kavuştursunlar gül yüzlü HASAN’ıma

İstemem ne malı nede ağıtı
Yeter iki damla hakiki göz yaşı
Esirgemeyin HASAN’dan ve benden
O nur dolu FATİHA’yı...