parke taşlı sokaklardan
yanıp sönen direk lambalarının
çizip sildiği gölgeler eşliğinde
asfaltı dökük çukurlu caddelere
çıkarken
yalnızlığıma yürüyordum
sabah güneşinin uykuya davetiyle
zift kokan otoyollardan
toprak kokan patikalara ayrılırken
yalnızlığıma yürüyordum
derin uçurumlardan
karanlık vadilerden uzaklaşıp
dağları aşarken tenhalarda
yalnızlığıma yürüyordum
kar boran tipi kapatırken yolları
tüketirken son lokma ekmek ile
bir baş soğanı
yalnızlığıma yürüyordum
yerküreyi vatan belleyip
sınırları aşarken
mayınlara bubilere can ısmarlarken
yalnızlığıma yürüyordum
çatışmalardan
hain tuzaklardan kurtulurken
peşimde bıraktığım
ölümlerden sıyrılıp
derin derin nefes alıp soluklanırken
yalnızlığıma yürüyordum
ideolojik tartışmalarda
muhalefet yaparken
derin infazlara uyuyup
çözümsüzlüğe uyanırken
yalnızlığıma yürüyordum
yalnızlığımın dermanını
uzaklarda ararken
uzaklar yalnızlığım
yalnızlığım tuzaklar olmuştu
Kayıt Tarihi : 15.2.2017 11:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!