Kökünden dinamitlenmiş bir taş ocağının altında kalan,
Yaralı bir kalbi taşıyan,
Bencileşmeyi ilke olarak benimsemiş,
Yalnızlıkların karanlık sokaklarında kaybolmuş,
Avare rüzgarların savurduğu bir kağıt gibi,
Rüzgarlarına kapılan,
Pusulasız meçhuller de bir benimsemeyle,
Hayaller peşinde,
Bilinmeyenlere doğru yürürken,
Yalnız sen canlandın yine,
Ürkek bakışlarımın arasında,
Sessiz,yoksul ve ürkekçe.
Akıp giden,sus pus içerisinde çiseleyen yağmurlarda,
Gözlerimi siliyorum çatlamış ellerimle,
Kanayan yaraları ise yalan ümitlerle dindirmeye çalışıyorum.
Seni unutuyorum,
Yaptıklarını hatırlayıp düşündükçe.
Yine küllenmiş bir alev topu başlıyor yanmaya,
Kasıp kavuruyor,
Seni,beni ve sevgimi,
Yine yavaşça külleniyor sonlara yaklaşırken.
Yüreğimde bir kasırga kopuyor,
Aşkımın külleri savruluyor diyardan diyarlara.
Yine başlıyor arsız bir yalnızlık,
Bir doğuş yaratılıyor kahpelikler arasından,
Yine yükseliyor yüreğimdeki sessiz uğultular arşlara.
Seni düşünüyorum yine de,anlık olsa da,
Ölümünün soğuk nefesini hissederken ensemde,
Kahroluyor umutlar,utanç feryatları yankılanıyor yüreğimde,
Yine de alıp götürüyor beni umutlar,
Seni benden götürdüğü gibi.
Tükenen umutların,
Biten hayal kurguların ardından,
Sessizce bir yalnızlık çanları çınlıyor.
Bazen karanlık karlı dağlara doğru kanatlaşıp,
Sessiz özgürlük çığlıkları atan yalnız kartal gibi oluyorum,
Bazı zamanlarda karanlık sokaklarda sarhoş,
Mutlu,korkmadan nara atan bir avareyim.
Yine de bilmiyorum,
Nereye ve de ne zamana kadar sürükleneceğimi,
Ne zaman dinecek bu görünmezlerde ki sessiz sel,
Ne zaman susacak bu feryatlar ve uğultular.
Bilinmeyen bir yerlerdeyim,
Bilinen bir acıların doğrultuları içerisindeyim.
İçimden söküp de atamadığım bir sevgiye sahibim,
Sensiz kafese kapatılan bir kartal gibiyim,
Hayal ediyorum,
Anlık gülüşlerini,
Ansızın arkamdan saplanan ayrılığın acısını hissediyorum.
Yağan yağmurlarımda yürüyorum ıslanmadan,
Sana doğru geliyorum uslanmadan.
Ayaklarımın üzerinde sürükleniyorum,
Başım dik,yüreğimde savrulacak sevgilerimle,
Aslında dolup taşıyor ve taşıyamayacak haldeyim,
Savuruyorum büyük bir cömertlikle,
Kim bilir kimler yok edecek.
Hangi sebepsiz sebebindir acı çektiren,
Hangi nedenin çıkıp da acıları dindirecek,
Senin gibi vefasız,kalpleri bencillik dolu olan,
Taş yürekli,düşüncesizce düşünce sandıkları,
Nedensizce neden göstermekten kaçmayan,
Duygularının esiri ve tutsaklığına mahkum olan,
Yalnız sen değilsin,senin gibileri de var,
Halen o korkak kahramanlar aramızda,
Binlerce sevgiyi yok etmeye mahkum ediyorlar.
Aç kollarını,
Yitirilmiş son umutlarımla sana geliyorum,
Sar,sakla beni sevgilerinde,
Sana sevgimle geliyorum.
Gözlerine doyasıya bakmaya,
Sözlerimi ölesiye söylemeye,
Kalbimi yollarına sermeye,
Ellerini tutmaya,gecelerimi aydınlatmaya geliyorum.
Kayıt Tarihi : 16.10.2014 11:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!