yine yakınlardasın
adını,ne! koyduğum bilinmeyen
en âşina yaşadığım
yalnızlığım
mahşerî bir gürültüye dikkat kesilir kulağım
arabesk müziğinde gecenin
rüzgarın hışmı,ormanın haşmeti
bir tarafım
beyaz köpüklü kayalar
her yalayışında sahili uzun dilli dalgalar
kimbilir;
hangi denizlere taşıdı
kumsaldaki ayak izlerini
hangi açıklarda koşuyorsun
kimbilir
dudaklarım çakıl taşlarıyla fısıldaşır
rahatsız etmeden geceyi
en yakışır biçimde
en saygın
gözlerim hep biryerlere takılı kalır
anarken maziyi
yalnızlar yalnızlıklar
Nisan yağmuruyla geldi akla
dünde kalan umutlar.
Kayıt Tarihi : 2.4.2009 16:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Ercan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/04/02/yalnizligim-262.jpg)
‘yine yakınlardasın
adını,ne! koyduğum bilinmeyen
en âşina yaşadığım
yalnızlığım ’ diye başlatmış.
Yalnız olmak mı yoksa yanlış bir kalpte olmak mı zordur? Böyle bir soru sorulduğunda yalnız olmak daha iyi gibi gelir insana.
Bazen de insan yalnız değilim ve çok mutluyum zanneder. Etrafı insanlarla doludur. Ancak hiç gerçek bir dostu yoktur ve yalnızdır, tek başınadır aslında.
Sonuç olarak yalnızlık zor zanaat.
Menemene birlikte ekmek batırmanın tadı gerçekten bir başka.
Kaleminize sağlık.
TÜM YORUMLAR (4)