Kardır gönlüme veren ferahlık,
Kendi beyaz dünyamda yaşıyorum yalnızlık.
Yalnızım Kız Kulesi kadar yalnız.
Yalnızlığımı erittim İstanbul’un potasında,
Yalnızlığa yelken açtım yalnızlık limanında.
Aşkın saf ve beyaz atmosferinde sessizce,
Çıplak ağaçlar bürünür sevince.
Yalnızım Çamlıca kadar yalnız.
Kar yağıyor inceden inceye,
Yaşıyorum bu sevinci kendimce.
Yalnız, dünyam içerden karanlık,
Dışarda namütenahi bir beyazlık.
Yalnızım Süleymaniye kadar yalnız.
Yalnız, melekler tane tane salıveriyor,
Ve kar taneleri ruhumda eriyor.
Kocamış yıllarıyla tatlı hatıralarda,
Unutulmuş sevdalar var şarkılarda.
Yalnızım Ayasofya kadar yalnız.
Kar beyazı saçlar teselli arar,
Yağan karda sevgilinin izi ne arar.
Yağıyor üstümüze kar taneleri,
Korkarım üşür diye sevgilinin elleri.
Yalnızım Üsküdar kadar yalnız.
Biz sanatsız muhitlere alışamadık,
Karla kaplı aşk yoluna aşinaydık.
Kardır gönlüme veren ferahlık,
Kendi beyaz dünyamda mağrurum artık.
Yalnızım ruhum kar içinde yalnız.
Bestekârdan Neva Kar çalıyor,
Kar taneleri mağrur gönlümü sarıyor.
Mağrurlanma gönül düşersin yorgun,
Biliyorum olmuşsun aşka vurgun.
Yalnız kar yağdı üstüme, yalnızım.
Sevincin ve hüznün karmaşık ikliminde,
Ruhumu saran kar, eriyor sessizce.
HASAN KOCABOĞA
Kayıt Tarihi : 19.2.2017 10:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)