Sessizce uyandım güneşin ardından.
Tok karga sesleri ve iş makinalarının gürültüsünün selamı ile demledim çayımı.
Dört kişilik masanın bir köşesine koydum ekmeğimi, peynirimi.
Kahvaltım bitince fark ettim gazetemin arasında sessizliğin faturasını.
Ardından hatırladım geciktirmişsin bu ay kalbimde çift göz odanın kirasını...
Kalkıp geçince masama, yarım kalmış şiirimi akşam sarhoşluğuyla istifa mektubumun arkasına yazmışım..
Farkettim ki unutamamışım beni adam edişini...
Dilimden düşürmemişim iyiki sevmişim deyişimi...
Sonra balkonumdaki karanfilin kuruduğunu gördüm.
Şaşırdım, onca gözyaşı nereye gitti acaba?.
Yanlış mı bitti hikayemiz,
Bir çatlak mı kaldı aşkımda?..
Ben iki kişilik yatağı sevmezdim ki ne işi var burada?
Sanırım şimdi anladım ayrılığın şafak başlangıcı olduğunu.
Ömrümün en uzun gecelerine nöbet tutacağımı.
Silahım alkole banmış sigara dumanı olacakmış meğer.
Çoktan anlamıştım ama hatırlatmanın zararı yok ya...
Ben seni çok sevmişim meğer.
Unutmadan söyleyeyim.
Ben yalnızlığa meyletmişim meğer!
..............
Nizam DüzenciKayıt Tarihi : 5.9.2017 02:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
02.51 5 eylül 2017
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!