bu yalnızlığa şimdi bir yerlerden başlamalı
yolunu kestirmek zor şarap sessizliğinin
hiçbir şeyin yenisi sayılmayız aslında
kasaba lokantaları, bilyeci çocuklar
yıkık çatılar, kuzey rüzgarlarından önce
birturgut uyar’ımız vardı bizim bir de geyikli gece
her hikayeye bir isim konduruyorlar sonuçta
bizim de sağlam nedenlerimiz olsun değil mi…
yirmi üç nisan’ın kara önlüklü hevesinden kitapsız duvarlara
kendi tarihimizin bir isim babası olmalı
tıpkı ‘kısa türkiye tarihi’ gibi…
ne de olsa ‘insan yaşadığı yere benziyor’
öyle değil mi ahmet abi
şimdi o ölü çocukları çerçeveleyip taşıyorlar ya sokaklarda
şöyle bi deli kuvvet gelse diyorum
marmara’ya doldursam bütün kaskları tomaları
sonra anayasayı, ankara’yı
sonra meclis caddesi’ni, sonra resmi gazeteyi…
sonra can baba düşse aklıma
çiçek pasajı’na oturup gecenin dibini bulsam
icabında ayyaşlık şairin can hali
kalan yerlerimi toplasa garsonlar masalardan
kitapta durduğu gibi durmuyor bazı şeyler öyle
onlara sorarsan münasip bir yazar bulunur nasılsa
döne döne mona rosa’yı okuyorum akşamları
önümde yine şarap… elim gözüm parmaklık
kuştepe tarafları sisli gecekondular
bazı şairler şiirine yakışmıyor nedense
zamanla daha mı hızlı soluyor güller
bu sene 1 mayıs’a uğramadık mesela
cihangir tayfasıyla biber gazı yemedik
daha nadir gülüyoruz devrimci haytalıklarımıza
akşamları daha çok eve kapanıyor, daha az konuşuyoruz
müziğin sesini kısıp daha derin dalıyoruz gölün sessizliğine
bazen yalnızlık da ağır geliyor kendine... yaşlanıyoruz galiba
Önder Birol BIYIK
Önder Birol Bıyık
Kayıt Tarihi : 11.11.2017 15:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!