Yalnızlaşıyor/sun/uz
Tüm yorgunluklarımı alıp sırtıma, terk etmek isterdim eskiden, bu şehirlerin hepsini teker teker. “Soluklanmak için, uzakların en sonuna gitmek lazım” derdim. Gidip gitmediğimi hatırlamıyorum ama insan nasıl yalnızlaşıyor onu biliyorum.
Saatlerce sürecek keyifli sohbetler terk ediyor önce insanı. Sonra, sessizliği sevmeye başlıyorsunuz. Kalabalıklardan kaçıyorsunuz. Yürek kapatıyor kapısını, ardından dudaklar kımıldamıyor, ardından kulaklar duymazlıktan geliyor, en sonda da gözler seçmeye başlıyor göreceklerini.
Sonra, hiçbir şeyi özlememeye ve ihtiyaç hissetmemeye başlıyorsunuz.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman