Evimin üstündeki şu yıldız.
Onunla sohbet ediyorum bu gece.
"Bir kadeh rakı alır mısın?" dedim ona;
"Burada ne yaptığımı sanıyorsun ki?" deyiverdi.
Ukala.!!
Geveze çıktı.
Aman bir tepeden bakmalar falan.!
Ona;
Dünyadan oralara bakmanın,
Minicik olmanın,
Toz zerresi üzerinde yaşamanın acısını anlatacak oldum.
Birden demez mi;
"Ah sen bir de buradan diğer uzakları görsen.!"
Sustum,
Sustu,
Sustuk...
Bir fırt daha çektik beyaz büyülü içecekten.
"Kime içiyoruz?" dedim ona;
Umursamadı.
"Sen boşlukta minik bir kıvılcım olmanın acısını bilir misin?" deyivermez mi?
Salak.!
Üzüldüm doğrusu.
İç çektim,
İç çekiştik...
Yanağımdan dudaklarıma süzülen göz yaşını, tam dilimle yalayacaktım ki;
Uzaklardan,
Sımsıcak,
Sevgi dolu,
Minik bir el dokundu dudaklarıma;
"Bak buradayım hala..."
"Bir nefes çek ki girebileyim içine..."
O ise şaşkın bakakaldı yukarıdan.
Parıldayıp söndü ışığı;
Güya bana moral verecek:
"Siktir et dostum!"
"TANRIYA İÇELİM BİZ"
"Hadi kaldır o beyaz iceceği.!"
Gülümsedim,
Gülümsedi,
Gülümsedik ağlanacak halimize.
Sarhoş olmuştuk galiba.
Gidecek oldu.
Kararsızca duraksadı.
Fısıldadı kulağıma;
"YALNIZIZ HEPİMİZ..."
Giderayak;
"Hani Tanrı demiştin.!"
"Tanrıya içmiştik?"
Diyecek oldum telaşla.!!
Çekti gitti.
Moralimi bozdu aptal.!
Yücel Özgür KeskinKayıt Tarihi : 6.10.2018 10:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
4 Eylül 2018 tarihinde Kuşadası'nda kaleme alınmıştır. Sahildeki evimin üzerinde gördüğüm, tek başına kalakalmış, yapayalnız pırıldayıp duran bir yıldız ile gece yarısı 03.00'de gerçekleşen zihinsel bir sohbetin yansımasıdır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!