Evet.
Konuşuyoruz.
Git gide büyüyor içimizde bir sonsuzluk.
Ölmeyeceğimize daha çok inanmaya başlıyoruz.
Dilimiz acı bir çekirdek ağzımızda.
Her sözcüğümüz birer ok gibi artık.
Bu yüzden azalıyoruz.
Gün yok ki gün geçmesin.
Ağır aksak bir vakit yuvalanıyor saçlarımızda.
Uzadıkça kestiğimiz zaman dilimleri birikiyor
Yastığımızın altında.
İşte bu yüzden.
Evet.
Bu yüzden zaman,
Hızlı olduğunun milyon katı kadar yavaş.
Eziliyor içimiz her koşulda.
Birinin açlığını çekerken ya da doyarken birine.
Hayat yürüyor aynı bezginlikle.
Ayaklarında kurumuş tuzlar yalıyor yanaklarımızı.
Tüm kuraklığıyla beliriyor yüzümüzde.
Dünya, bizi tükete tükete aşınıyor yuvarlanırken.
İşte bu yüzden.
Evet.
Bu yüzden bir oluyoruz.
Tek kalıyoruz.
Yalnızız.
Zamanlarımız bizim saçlarımız.
Uzadıkça kısalttığımız.
Zamanlarımız bizim tırnaklarımız.
Uzadıkça törpülenen.
Farklı zamanlara gömülüyoruz ölürken.
Binlerce yıl, binlerce toprak çeşidi geçiyor üzerimizden.
Bir toprağın rahminden doğup
Bir toprağın karnına düşene dek yalnızız.
Kayıt Tarihi : 18.10.2018 02:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!