http://blog.milliyet.com.tr/yukselonacan
Şu akıp giden insan selinin aceleciliğinin nedenini hiç düşündüğünüz oldu mu? Hatta kendi yaşamınızı günde birkaç dakika olsun değerlendirdiniz mi? Paranın, aşın-ekmeğin, makam ve itibarın, etrafındaki kalabalığın sizi tatmin etmediği için, tutku olmayıp da tutkuymuş gibi sarıldığımız bazı yaşam şekillerimizin altında yatan gerçeği görebildiğiniz oldu mu?
Kimimiz dünyaya okumak için gelmişiz gibi okuruz; hep okuruz.
Kimimiz içmezsek yaşadığımızı hissetmediğimizi sanır, hep şişeye sarılırız.
Kimimiz çocuklarımızın vermek istedikleri sevgiyi görmez, görmek istedikleri ilgiyi vermeden alelacele koşar iskambil kağıtlarının, hokey taşlarının başına çörekleniriz.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
COK ÖNEMLI BIR KONU bu varligimizin varkinda olmadan bos seylere odaklaniyoruz celiskiler düsünceler sariyor kimilerini ve ölüme care bunlar yasadigi hayati hayat sanip durmadan ölüm korkusuyla yasayan insalarimiz bilmem daha neler neler..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta