Sekiz gecedir dört duvar arasında yalnızım.
Duvarlar bana bakıyor, ben de duvarlara.
Bir sinek geçse gözümün önünden sen sanırım,
Sokak ta sesler duysam, koşuyorum kapılara.
Şu an büyük bir sessizlik hakim yalnızlığımda.
Saat gecenen tam yarısını gösteriyor...
Ne köpek havlıyar, ne kedi miyavlıyor sokakta,
Her yer ıssız...günlerden beri kapım açılmıyor.
Sanki üstüme çökmüş gökkubbe, dünyam kararmış.
Evde ne bir ayak sesi, ne de senin sesin var.
Şu kötü kadere bak ki, yazım böyle yazılmış,
Aslında bir oğul, iki kız, sekiz de torun var.
8 Aralık 2002 Üsküdar
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta