Yalnız Sen Yoktun… (Şiirlerim) Suat Tutak

Dün gece geç saatlerde
Bir duygu seline kapıldım
Duygularımın seli
Dalgalarının önüne aldı beni
Sürükledi, sürükledi, sürükledi…
Alıp götürdü benliğimle
Yaşanmamış sevda dünyamıza…
Orada bir sevda dağı keşfettim
Omzumdaki resim sehpamı
Paletimi, tuvalimi, boyalarımı
Koyuverdim sevda dağının yamacına.
Nice yıllardan sonra yine dün
Dün gece yine geç saatlerde
Duruverdim sehpamın önünde.
Tuvalimde merdiven olmuş
Basamaklarca ebemkuşağı…
Renk renk, ışık ışık, gölge gölge
Özel köşelere canlı renkler koyup,
Seni, seni… Evet, seni
Sendeki beni…
O bendeki sevdanı, o sevdamı
Sevdamızı resmettim tuvalime.
Heyhat…
Yoktun sen.
Sensiz, sende var oluşumun,
O var oluşta,
Sensiz seni yaşadığım
O sende var oluşta,
Sensiz nasıl yok oluşumu
Fırça darbelerimle
Renklerce hem yaşadım,
Hem yaşattım,
Hem de yok ettim bir bir…
Renk taçlarında,
Renklerin karmaşık ışık tayflarında
Senin feryadını duyar gibiydim
Sevdamın, aşkımızın renk selini
Fırçalarımla evrene kazıdım tek tek
Tek tek haykırdım acımı,
Özlemimi, hasretimi, sevdamı
Sensiz evrende, sensiz saatlere…
Ebemkuşağı bile ağladı aşkıma.
Gökyüzünden merdiven oldu sevdama
“Gel, sevdanı bende sakla, üzülme
Gün olur mutluluk kapını çalınca,
Renklerden salıncak kurarım size,
Evrene inat, insanlara inat
Hatta evet hatta
Şuan acı veren aşkına inat,
O salıncakta sallarım sizi,
Aşk merdiveniniz,
Sevda basamağınız,
Gizli evreniniz olurum…” dedi
Aylardır bitmeye portreni,
Dün gece şafak ışıklarında,
Gün ağarınca bitirdim güzelim.
Ve gecem sona ererken,
Sensiz başlayıp biten,
Gecenin anısına,
Portreni armağan ettim ebemkuşağına…
Bana bir söz daha verdi ebemkuşağı,
“O gün gelirde, el ele gelirseniz,
Sekizinci rengimi vereceğim size,
O rengin içine bir uçan halı koyacağım,
Evreni ayaklarınıza bağlayacağım,
Dilediğiniz yer sizin dünyanız olacak.
Her doğuşta ben de konuğunuz olurum
Sizinle gülüp, sizinle umutlanırım” dedi.
Sensiz senin aşkın için,
Sensiz senin sevdan için,
Sensiz geleceğimiz için,
Gelecek olan mutlu anlarımız için,
Sensiz, söz verdim ona…
Biliyorum şimdiden,
Sen, o gün de gelmeyeceksin.
Tuvalimde sana ayrılan yer,
Paletimde senin için kardığım boya,
Yüreğimde yanan bu yer boş,
Göz çanaklarımda yaşlar kurumuş,
Yine yalnız olacağım…
Gelmeyeceksin sen yine,
Gelmeyeceksin.
Yüreğin eriyip aksa,
Can atsan gelmeye,
Gelemeyeceksin,
Gelmeyeceksin…
Biliyorum gelmeyeceksin,
Olsun, olsun be zeytin gözlüm,
Yine de seni bekliyor,
Arzuluyor, istiyor
Seviyor, özlemlerle
Ben yine orada olacağım…
Ölüm beni gelip de,
Bulana kadar.
O gün de sensiz ölümüme,
Son kez, merhaba diyeceğim.