Yalnız Sen Ol Eyyâmı Bu Kötürüm Teknenin ...

Şairin diğer şiirlerini'de okuma fırsatı buldum. edebi bir ruha sahip olduğunu hissettim.imgeler ve anlatım yalın ,akıcı ve içsel. fakat arapca ve farsca kelimelerin şiiri kuşatması bir handikap sayılabilir.ama şiiri zayıflatmıyor.saygılarımla..

Sn. Mehmet Binboğa!
Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki ben dil bilimci değilim. Ancak buna rağmen -sız ekinin isimlere geldiğini biliyorum. Ve fakat siz de şunu bilin ki, 'yalnızlık' sıfat olabilir ancak bu onun kavram olarak ele alınabilmesini engellemez. 'Yalnızsız Ev' sizin de anlayabileceğiniz gibi yeni ve özerk bir üst dil kullanma çabasının ürünüdür ve yalnız'dan veya yalnızlık'tan bağımsızdır. Bu başlı başına yalnızsızlık'tır! Umarım anlatabilmişimdir... Saygıyla Mehmet Yücedağ

[Eyvah! Desenize bugün de Gitti güzel Türkçemiz. Katlima uğradı?

Eski tarz ve dili özellikle seçen günün şairlerini,muhafazakar kesimlerin politka ve felsefelerinin promasyonlarının ağına düşen zavallı balıklar olarak görmekten kendimi alamıyorum malesef...
Belki,esen rüzgardan faydalanarak bir yerlere ulaşabilme güdüsü ağırbasmaktadır kimbilir...

Kurallara uymadan
iyi kötü duymadan
Ahlak nedir bilmeden,
çirkinliği silmeden

Kalemi alma ele
şiiri verme sele.
ahenk mana elele
budur bütün mesele

Ne ihtiyar genç olur
ne de her genç ihtiyar
Kurallara uymayan
olamaz hiç bahtiyar

Kuralına uyarak
bakacaksın bağları
Kurallara uyarak
aşacaksın dağları

17.03.2011 gününde günün şiiri seçilen 'Yalnızsız Ev' adlı şiirime yorum yazan, özellikle edebiyattan, felsefeden, etikten ve en önemlisi insan-i vasfın ne olduğundan anlayan tüm şiirseverlere teşekkür ederim. Şundan eminim ki olumsuz yorum yazan saygıdeğer pek muhterem dostlar, Par Jean Cau'yu, Nizar Kabbani'yi, Paul Celan'ı, Ahmet Erhan'ı, Yılmaz Odanbaşı'yı ve burada isimlerini veremeyeceğim onlarca çağdaş şairi okumamışlardır. Başını kuma gömen devekuşları misali TC'nin 1900-1970 yılları arasında şiirler kaleme alan şairlerin arasına gömen, yeni şiir okumayan, okusa da anlayamayan, dahası şiiri sanat olmaktan uzaklaştırıp, kurallar silsilesinin içine hapseden bu zihniyetler; maalesef ki geçmişte edebiyata ve şiir okuruna birşey katmadıkları gibi yaşları artık miadı aştığından bundan sonra da katamayacaklardır. Sadece gelenekten beslenenlerden veya sadece yenilik peşinden koşanlardan asla faydalı eserler, sanatın hiç bir dalında çıkmamıştır, çıkmayacaktır. Harmanı yapamayanlar, eleştirinin dozunu kaçıranlar haddlerini bilmeliler, zira egolarını sanal ortamda gün üçerisinde karşılarına dikilme fırsatı bulamayan bir gönül işçisinden tatmin edemezler... Saygıyla Mehmet Yücedağ

Şeklen güzel..Muhteva olarak benim ilgi alanıma girmiyor

Şu kötürüm teknemi, çıkar nur'a eyyam'ım!
Engel olma ne olur; eyyamıma ey gamım!
Yarı yolda bırakıp, helak etmen fakiri;
Tek muradım; olmaktır çünkü nakıs ve ham'ım!

Kalbin elbet onundur; Mevla'n ise; Gülara!
Yoksa vardır gönlünün, ihtiyacı yulara!
Ona ancak Hak serper lazım olan gülleri;
Kalp cüdaysa Malikten, sen boşuna gül ara!

Kanra 545 Rümuzlu muhterem Şair ağabeyimizin dediği gibi bu tarzlar(serbest stil) sana göre değil Dadaş kardeşim! En iyisi mi sen yine hece vezni ile yaz!
Hayırlı çalışmalar.

Abdulkadir Öğdüm /lere


Alkışlara aldanma kışlarlar seni
En muhtaç anında dışlarlar seni.
Batılın korosu adı bremen
Bundan âlâ misal sana veremem.