Han duvarların harap
Bir hayal üzerine,
Kızıl bir akşam iner
Bedbaht güzelliğine.
Sevdalara yol olur
Asırlık bakışların.
Şilte markiz makberde
Çekil(sen de) köşene..
Bülbülün güle hasret
Lale devrin yok oldu.
Onca deprem, depresyon
Zarafetin lal oldu.
Mihrabın fistan giymiş,
Minarelerin çıplak.
Nice tekbir sedası
Gök kubben de kayboldu..
Bir çınar gölgesinde
Kesme taş şadırvandın.
Kalaylı bakır tastan
İçilen sulardandın.
Sonsuzluğun kapısı
Açılırken Ahmet’e,
Rahmet diye okunmuş;
Üç İhlas'lı El'ham'dın..
Frigya tarihlerde
Mazi gömdü Bizans’ı..
Titremedi hiç canın
Bunca derde dayandı.
Hiç mi kalbin daralmaz?
İsyan etmez bu yüke..
Bu kahrı reva gören
Fatih Sultan evladı..
Zamanla yarışmak mı?
Beyhûde İstanbul’um..
Geçmişi geleceğin
Tutup yanına koydun.
Sonra vakit daraldı
Narin parmaklarında.
Düştün kalktın can ile
Toprağa azık oldun..
Yedi tepen yeşilsiz,
Betonların sevimsiz.
Ayağın çamur çarık,
Yolunda kalmadı iz..
Biz geçmişin şakisi,
Biz bugünün asisi,
İstanbul’da yaşayan
Şehir katilleriyiz..
Kayıt Tarihi : 15.3.2006 18:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)