Yalnız Masturbasyoncunun Baladı (Anne Se ...

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Yalnız Masturbasyoncunun Baladı (Anne Sexton)

İlişkinin sonu ölümdür hep.
Kadın atölyemdir benim. Kaypak gözlü,
kabilemin ve nefesimin dışında
gittiğini saptar. Korkuturum
sadık kalanları. Casusum ben.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.
Parmaklar kenetli, kadınımdır artık benim.
Çok uzakta değildir. Karşılaştığımdır.
Bir çan gibi çalarım O’nu. Üzerine çıktığın
o çardakta yaslanırım arkama.
Ödünç almıştın beni o çiçekli yayılışta.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.
Her bir bereketli çiftin süngerle tüyün üstünde
eklemlerle alt alta üst üste birlikte devrildiği
diz çöktüğü ve dürttüğü bu geceyi ele alalım mesela, aşkım.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.
Kopar bedenim böylece,
sıkıntılı bir mucize. Düş pazarında
sergileyebilir miydim?
Dağılırım. Çarmıha gererim.
Küçük eriğim demiştin.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.
Sonra kara gözlü rakibim geldi.
Suyun hanımı, doğrularak sahilde,
parmak uçlarında bir piyano, dudaklarında
utanç ve bir flütün hitabı.
Ve çarpık bacaklı katırtırnağıydım ben.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.
Kadının kelepir bir elbiseyi
raftan alması gibi aldı seni
ve taşın kırılması gibi koptum.
Kitaplarını ve misinalarını geri veririm.
Günün gazetesi evlendiğini yazıyor.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.
Oğlanlar ve kızlar birdir bu gece.
Açarlar döşlerini. İndirirler fermuarları.
Çıkarırlar ayakkabıları. Söndürürler ışığı.
Pırıltılı yaratıklar yalan doludur.
Birbirlerini yerler. Aşırı besilidirler.
Gecede yalnızım, yatakla evliyim.

Anne Sexton (1928-1974, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 26.5.2007 15:38:00
Hikayesi:


THE BALLAD OF THE LONELY MASTURBATOR by Anne Sexton (1928-1974) The end of the affair is always death. She's my workshop. Slippery eye, out of the tribe of myself my breath finds you gone. I horrify those who stand by. I am fed. At night, alone, I marry the bed. Finger to finger, now she's mine. She's not too far. She's my encounter. I beat her like a bell. I recline in the bower where you used to mount her. You borrowed me on the flowered spread. At night, alone, I marry the bed. Take for instance this night, my love, that every single couple puts together with a joint overturning, beneath, above, the abundant two on sponge and feather, kneeling and pushing, head to head. At night, alone, I marry the bed. I break out of my body this way, an annoying miracle. Could I put the dream market on display? I am spread out. I crucify. My little plum is what you said. At night, alone, I marry the bed. Then my black-eyed rival came. The lady of water, rising on the beach, a piano at her fingertips, shame on her lips and a flute's speech. And I was the knock-kneed broom instead. At night, alone, I marry the bed. She took you the way a women takes a bargain dress off the rack and I broke the way a stone breaks. I give back your books and fishing tack. Today's paper says that you are wed. At night, alone, I marry the bed. The boys and girls are one tonight. They unbutton blouses. They unzip flies. They take off shoes. They turn off the light. The glimmering creatures are full of lies. They are eating each other. They are overfed. At night, alone, I marry the bed.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy