Perdeyi çektiğim an odamda,
bir yalnızlık ürpertisi kapladı içimi...
Gergin bir rüzgâr esti kulağımın pasına...
Ruhumu törpüledi biteviye,
ahraz bir gecenin çığırtkan senfonisi...
Kapı altından,
serseri bir örümcek belirdi aniden...
Belli ki yolunu kaybetmiş,...
Yok yok...
Belki de bendim aradığı...
Belki de ağlarını örmeye gelmişti,
soluk benizli kaderimin...
Gecenin tam orta yerinde,
zilzurna bir baykuşun nârâsı...
Araladım perdeyi...
Gözükmedi iblis...
Belli ki kara bir maske yüzünde...
Beynimi kemirdi durdu sebebi hikmeti...
Ne olacak...Azrail’ in ulağı, uğursuz yaratık...
Mehtapsız bir akşamın mâşuk kuytularında,
Kim bilir kaç kirpi sevişmekte bana inat...
Geçmeyen saatlerin silsilesinde,
bana batıyor bu dipsiz gecenin dikenleri...
Akrep, yelkovanına küsmüş,
Her saniyesi bir ömür alıyor gecikmiş zamanlardan...
Acaba doğar mı güneş yeniden?
Şafak söker mi suskun ufuklarımda?
Maviye çalar mı bekleyişlerim?
Bilemem...
Bilemem bu gece beni hangi sabaha götürür...
Yine yalnız olacaksa gecelerim,
varsın kavuşmasın gündüzlerine...
Alıştım nasıl olsa bu gecenin mâtemine...
Kayıt Tarihi : 20.10.2007 12:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Selamlar...
TÜM YORUMLAR (4)