Bir kirli aynanın ardında
Silik yüzlü maske
Yalancı yolların gölgesi
Yırtık pabuçlara bakıyor
Son rıhtımın ucunda
Yalnız bir fener
Zifiri karanlıkta
Terk ettiği akşamı arıyor
Eski bir piyano
Cumbalı ahşap bir evin
Arka bahçesinde
Geçen aptal bekçiyi selamlıyor
Yine mi bu ada
Günün ardında
Gelgitlere sessiz kemancı
Meydan okuyor
Bir el sahipsiz
Köşe başlarında
Anlamsız bakışları süzüyor
Bir kahve rengi göz arıyor
Bir kırmızı tuğla
Yağmurda ıslanmış
Öylece üzerine konacak martı için
Kuruyor
Sıcak simitlerin üzerinde
Beyaz bir örtü
Ezana koşan müezzine
Kefen gibi kokuyor
Elinde asası
Yarım yamalak aklı
Ada muhtarı nedim babası
Selim amca
Elinde yorgun şapka
Beraber asasına sarılıyor
Gül yüzlü
Güz güzeli
Rüzgarda savrulan eteklerini
Kirli avuçlarına alıyor
Köşe başında dikilen gece lambasına
Fingirdek bir bakış atıyor
Yılın son balosu
Elinde son tangosu
İspanyol çingenesi
Islak gözleri
Pır pır
Minik serçe kanat çırpıyor
Ardında topal kedi
Son kovulduğu kasabın önünde
Bir tutam son umutla
Dünden kalma
Purosunu tüttürüyor
Uzun kirli sakalı
Elinde o kara sayfaları
Günün karına sırıtıyor
Aklı eski kasasında
Bıraktığı üç kuruşta
Elleri titriyor
Babası eski meyhaneci kendisi tefeci igor
Saygın meslektaşı
Dolar desenli kravatı
Sivri uçlu parlak ayakkabıları
Elinde timsah derisinden bir çanta
Banka müdürü kemal beyi selamlıyor.
Bir ince gölge
Zarifçe
Ölüm koşusu önünde
Bu grift oyunda
Yorulmak istemiyor
Sessizce son tünele akıyor…
Kayıt Tarihi : 4.12.2007 18:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!