Ayaklarını sürüyerek kaldırImlarda
ağır aksak giderdi her akşam
dinlenirdi bazen, duraklarda
otobüsü beklerdi sanki
sayamadım kaç otobüs geçti duraktan.
Gidecekti sanki başka bir hattan
başındaki bereyi düzelltti inceden ince
kulaklarını örttü sıkı sıkıya,
buz tutmuş kaldırımlarda
yağan kara ve tipiye aldırmdan
hızlı adımlarla uzaklaştı duraktan
.................
Tren istasyonuna geldi nefes nefese
Kuytu bir köşeye çekildi sessizce,
üfledi avuçlarını ısıtmak için,
soğuktan sertleşmiş yüz hatlarında
birkaç damla yaş süzüldü
anlamadım eriyen karmı,yoksa gözyaşımı?
............
Yolcular vardı,tren bekleyen
kimisi uyuklarken tahta banklarda
kimisi birşeyler atıştırıyordu yola çıkmadan
kalabalık arasında yalnız bir adam
kimbilir nasıldı geçmişi
sıkısıkıya sarılmıştı sahip olduğu tek şeye
tek sahibi olduğu şeydi.
yalnızlık
baktı etrafına başını eğerek
yutkundu,yutkundu
belliki açtı,
kalabalıktan biri,bir simit verdi
soğuktan kaskatı olmuş
çekindi,almak istemedi,ama açtı
.............
acı çığlık gibiydi trenin sesi
bir telaş başladı istasyonda
birer birer boşaldı salon
yalknız başına kaldı bir köşede
yalnız bir adam.
son trende gitmişti artık
uzandı tahta sıraya uykusu gelmişti belki
............
bekçi omuzundan dürterek uyandırmak istedi,
seslendi ama adam ses vermedi,
tuttu kaldırmak istedi,
başı hafifçe düştü yana
Ölmüş bu dedi yüksek bir sesle
kimdir dediler?
Yalnız ve kimsesiz bir adam
dudaklarında kalan bir kaç susam tanesi
sessizce yaşadığı dünyadan
sessizce gitti yalnız bir adam
Kayıt Tarihi : 3.8.2009 17:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!