Yalnız Adam ve Köpeği Şiiri - Yorumlar

İnci Germenliler
432

ŞİİR


39

TAKİPÇİ

Yalnız bir adam tanırım
Çocuklarının biri Avrupa' da
Diğeri Amerika'da
Gelemiyorlar da kendileri yanına
Arkadaş olsun diye
Köpek almışlar babalarına

Tamamını Oku
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 01.02.2019 - 15:28

    Oğlum Var Diye Güvenme

    Oğlum var diye güvenme
    Bir el kızı girmeyince
    Dostum var diye güvenme
    Başa bir iş gelmeyince
    ...
    Revaî hep elden sayar
    Demez ki oğlum kızım var
    Daha onlar benden umar
    Nedir halim bilmeyince

    Molulu Aşık Revaî

    *
    Bazen insan hayıflanıyor.
    Babalar bağban olduklarında herkes salkım salkım üzüm yer, ancak evlatlar olunca, babalara tane tane vermezler bile...
    Maalesef yedir - içir, yürüt - büyüt, sonra da arkalarından baka kal.
    Yine maalesef diyeceğim, evlatların makbul gördüklerine, çok kıymet bildiklerine (!) analar, babalar ses çıkarmazlar, adeta boyun büküp olanları kabullenmiş görünürler.
    Eh!.
    Bugün bana, yarın sana!..
    Gerçek sadık dost bir köpek yerine, evlatlarınız da size iki adet alıverirler. Birini anaları, birini babaları gezdirir. Köpek gezdirme vesilesiyle de hareket etmiş olurlar ne de olsa.
    Hayatın acı gerçeği...
    *
    Günün şiiri vesilesiyle siz değerli dostu gönülden kutluyorum.
    Daim olun.
    Sevgi, saygı ve selamlarımla değerli İnci Hanım.

    Cevap Yaz
  • Ömer Yıldız
    Ömer Yıldız 01.02.2019 - 08:59

    tebrikler günün şiirine şairine
    biraz serzeniş biraz sogu kutlarım

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 01.02.2019 - 06:32

    BABA VASİYETİ

    ................Mümkün değil
    ....................Biliyorum
    ........................Size hasret
    .............................Gidiyorum

    Kayar yılan günler akrep geceler
    Engerek saatler ömür de biter
    Uzaklarda mutlu olun eceler
    Toprağa karışır özlemler yiter

    Ölüm haberimi duyamazsınız
    Kimseyi yerime koyamazsınız
    Evlât ölçüsüne uyamazsınız
    Sessiz ayrılığım sizlere yeter

    Kimine geniş yer kimisine dar
    Toprağın altında kesişir yollar
    Huzuru Mahşerde hesabımız var
    Allah’ın önünde dökülecek ter

    Toprağı görmeye gelin arada
    Tırnak izleriniz durur yarada
    Dünyada yananlar yanmaz orada
    Cehennem bedeni cennete iter

    Aşk cehenneminde yaşadım zaten
    Sönmedi yanıyor yüreğim ve ten
    O/Nur/da kömüre dönüştü beden
    Yeter kavrulduğum Allah’ım yeter

    Yeter kavrulduğum Allah’ım yeter

    Onur BİLGE

    Cevap Yaz
  • Bülent Arkan
    Bülent Arkan 01.02.2019 - 02:47

    " BABAN" Demişti Adam

    İyi hissetmiyordu
    Hoş değildi durumu
    Ne olusa olsunla
    Kırmıştı gururunu
    Onun en son arzusu
    Görmekti torununu
    Beş yıl önce görmüştü onu
    Tavan arasından indirdi
    Tahtadan bavulunu

    Aldığı hediyeyle doldu bavulu
    Gidip giydirecekti öpecekti onu
    Ümitle başladı
    Meşakkatli yolculuğu
    Ovdu durdu dizini
    Sonu gelmez yol boyu
    Çileye razı oldu
    Bekliyordu torunu

    Gün batımı ulaşmıştı adrese
    Heyecandan olmalı
    Elleri titriyordu

    Usulca bastı kapı ziline
    Torunu çıkıverdi, kapının eşiğine
    Çocuk bağırdı,
    Dilenci geldi anne
    Oysa sevgiyle bakmıştı
    Torunun gözlerine

    Oğlum o senin deden dedi annesi
    Anlamamıştı çocuk
    Kim bilir kimin nesi
    Kollarını açmıştı
    Oysa dedesi

    Buyur etti gelini
    Hoş geldin dedi
    Öptü elini

    Koşarak uzaklaştı oradan çocuk
    Adam açtı bavulu elinde gocuk

    Ağustosta bu ne dedi gelini
    Adam usulca çekti
    Havadaki elini
    Elinde gocuk ile yaklaştı torununa
    Giydirmeden takıverdi
    Torununun koluna

    İlgilenmedi çocuk
    Hediyeyi attı kolundan
    Oyuncak oynuyordu
    Ayrılmadı oyundan
    Atma oğlum dedi hediyesi dedenin
    Dede olsun dedi
    Kışın giydirin

    Ter içinde kalmıştı ayakta yorgun adam
    Gelin sediri gösterdi
    Oraya otur babam
    Oğlunu sordu yavaşça
    Haylaz oğlum nerede
    Biraz geç gelir dedi gelin
    Sanırım meyhanede

    Hoşuna gitmemişti
    Evdeki durum
    Sen niye geldin dedi
    Yerdeki torun
    Senin karnın da açtır değil mi
    Dedi gelin
    Aç isen köfteciye
    Bir telefon edelim

    Zahmet etme kızım dedi adam
    Ben bir şeyler getirdim
    Sen bir çay koy kızım
    Peynir ekmek yiyelim

    Yalvar yakar kucakladı torunu
    Hasretle öpüp kokladı onu
    Çocuk iki eliyle sıkıyordu burnunu
    Sen ter kokuyorsun dedi kaçtı elinden
    Adamcağız kıpkırmızı oldu
    Utanmıştı gelinden
    Öylece oturdu
    Sedire ses etmeden

    Tam bir hayal kırıklığı o anki yaşadığı
    Yorgunluktan uyuyakaldı kafa yandan aşağı
    Gelini baba dedi elinde çay bardağı
    Peynir korsun deyip
    Bıraktı boş tabağı

    Gel beraber yiyelim dedi adam
    Gelin dedi ki
    Biz tokuz sen ye babam
    Yakasına peçete koydu
    Dökülmesin diyerek
    Düşen peynir kırıntısını
    Almıştı eğilerek
    Yiyemedi adamcağız
    Lokma boğazda kaldı
    Yorgunluktan öylece
    Hemen uykuya daldı

    Vakit çok geç olmuştu
    Gürültüye uyandı
    Gördüğü gerçek değil
    Belkide bir rüyaydı
    Tartışma yaşıyordu
    Oğlu ile gelini
    Her yeri ağrıyordu
    Zor doğrulttu belini

    Oğlum bu ne haldir
    Bunca zaman neredesin
    Oğluysa cevap verdi
    Baba sen niye geldin
    Kısık bir ses tonuyla
    Torunumu özledim

    Öylece çekildiler
    Kendi odalarına
    Çaresiz adamcağız
    Uyku haramdı ona
    Zorla ulaştı adam
    Gecenin sabahına

    Daha gün ağarmadan
    Çıktı evlat evinden
    Bilet alıp bekledi
    İlk yolcu treninden
    Genzine akıyordu gözlerindeki yaş
    İçi kan ağlıyordu ağır geldi ona baş
    Eve zar zor ulaştı
    Yorgun ve yaşlı beden
    Mutlu olması için
    Kalmadı hiç bir neden

    Güzel bir uyku için, girmişti yatağına
    Kafası takılmıştı oğlunun batağına
    Sanki son uyku gibi
    Gözden akmıştı yaşı
    Uykuya dalar dalmaz
    Yastıktan düştü başı
    Günler sonra bulundu
    Çürümüştü naaşı

    Eşi dostu toplanıp, kaldırdılar naaşını
    İmam tarih çızdırıp, dikti mezar taşını
    Ertesi gün koşarak geldi vefasız oğlu
    Evi barkı satarak, gitti akşama doğru

    Evi alan kişiler
    Bir not buldu dolaptan
    İki dörtlük yazmıştı
    Ölmeden önce adam

    "Bak oğul bu ders bana, imanı kazandırdı
    Öyle huzur verdi ki, sonumu hızlandırdı
    Babamı hatırladım, o da yapayalnızdı
    Son anda yaradanım, bu şiiri yazdırdı

    Bana miras kalmıştı bir beddua babadan
    Babam nadim olmuştur, bu ettiği hatadan
    Ben hayır diliyorum, uzağım bedduadan
    Deden beni bekliyor, geçmek için sırattan"...
    Titrek imza çızdırıp
    "Baban" demişti adam...

    Kayıt Tarihi : 4.5.2016 00:16:00

    Cevap Yaz
  • Bülent Arkan
    Bülent Arkan 01.02.2019 - 02:42

    Allah herkese hayırlı evlatlar versin babalarını en az hayvanlar kadar sevsin demek geldi içimden konu çok önemli duyarlı yüreğinize sağlık günün şiiri olmayı çoktan haketmiz canı gönülden tebrik ediyorum

    Cevap Yaz
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün 02.02.2018 - 11:37

    Tekrar şiirdeydim. Bir kez daha okumak iyi geldi. Kutladım güne düşen dizelerinizi ...

    Doğup, büyümek ve yaşlanmak hepimizin gerçeği.Bazen gençlerin yaşlılara ayıracak zamanları olmuyor mu, olamıyor mu bilmiyorum, ya da dünya gerçekten bir savaş alanı oldu da herkes kendi başının derdine mi düştü ...?
    Bunu irdeleyecek olan toplum bilimciler vardır da;
    benim yüreğim, herkesin bir gün yaşlanacak olduğunu , 'ne ekersen onu biçersin ' sözünün gerçekliğini anımsıyor...
    Hem yaşlanmak , sağlık içinde yaşlanmak nasıl bir nimettir. Keşke herkese nasip olsa ...

    İster yaşlı , ister genç olsun herkes yerini, zamanını bilip , elinden geldiğince insani değerler içinde görevini yaparsa ortada sorun diye bir şey kalmaz .

    İnsan iki kez çocuk olur derler, yaşlılık da ikinci çocuklukmuş... Ufacık sevgiler, bir kaç dakika can kulağı dinlemeler yeterlidir aslında ...Ama bazen o bile çok görülüyor...

    Günümüzün önemli bir problemi ; hele ki büyük kentlerde kaybolmak, kalabalıklarda yalnız olmak...

    Güzeldi tekrar okumak. Emeğinize sağlık İnci Hanım'cığım. Kaleminiz daim , yolunuz hep açık olsun.
    Seçici kurula ve size çok teşekkür ediyorum.

    Selam ve saygımla...

    (Cevap yazdığınızı da şimdi gördüm. Dert etmeyin lütfen. Ben sizin o güzel yüreğinizi tanıyorum. Ve kocaman sevgiler gönderiyorum)

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 02.02.2018 - 00:03

    İçli bir hikayeyi manzumlaştırmış şair.. Ana temadan çok ana konusu var şiirin . Çağımızda yaşlılık ve yalnızlık problemi..
    Teşekkürler ve tebrikler


    Cevap Yaz
  • Soner Kılıç
    Soner Kılıç 01.02.2018 - 21:39

    Süperrr......

    Cevap Yaz
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 01.02.2018 - 21:28

    Bir baba yüz evlada bakar yüz evlat bir babaya bakamaz vakası yaşanmış şiirde...

    Dünya ekonomik sistemi insana özgürlük adı altında insani bağları kopartan kopuşu dayatmıştır...

    Bireysel ego insanlığını yitirmiştir.

    Anne ve babasına iyi davranmayanlar bunun bedelini anne ve baba olduklarında ve bakıma muhtaç kaldıklarında ödeyecekler.

    Kutlarım güne düşen şiirinizi İnci hanım. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 01.02.2018 - 13:27

    HUZUREVİ KADER Mİ?

    “Babalar evlatlarına bağ bağışlarmış ve lâkin evlatlar babalarına bir salkım vermezlermiş…”

    Kimselere sitem etmeye hakkımız ve zamanımız yok aslında.
    Çünkü zaman çok kısa.
    Hele hele varış çizgisine, her gün biraz daha yaklaştığımız kısa mesafeli sonbahar koşusunun son metrelerindeyken…
    Ne Avrupa, ne Amerika görmüşlerden medet umacak halde değiliz…
    Sanki Avrupa görmek, Amerika’da yaşamak çok matah bir şeymiş gibi…
    Diyeceğim ki, keşke biz bize kalsak; medeniyet dedikleri bizden uzak olsa… İşte gerçek insan kıymeti bilmenin ne olduğunu, aile bağlarının, büyüklere sevgi ve saygının ne olduğunu bütün dünyaya öğretiriz öğretmesine de…

    Büyütüp besleyene, bağlılığın, sadakatin nasıl olduğunu bilmeyenlere, bir köpek kadar bile olamamış ‘zavallılar’ demekten öte başak ne diyelim…
    Yine de diyemiyor dilimiz, gönlümüzden geçen bu yakıştırmayı…
    Kendimizden bir parça…
    Kendi gibi olamamış yahut kendimiz gibi yapamadığımız, yetiştiremediğimiz, değerlerimizi öğretmediğimiz kendimizden biri…
    İşte bunun içindir ki, gönülden geçeni dil söyleyemiyor.

    Bir can, canlı bir mahlûk istiyor insan.
    Yanıbaşında hareket eden, kendine sadık, kendine dost…
    Sevebileceği, sıcaklığını hissedebileceği; çıkarsız, bir can, yoldaş…

    Kader mi?..
    Böylesine sadakat gösteren bir canlıya evet.
    Lâkin düşünmeden de edemiyorum…
    Neden kendimize sadece çok sevebileceğimiz, hatta bağlanabileceğimiz bir köpeği lâyık görüyoruz?
    Yalnızlığın Allah’a mahsus olduğunu unutup, neden kendimize denk, ruhumuza uygun biriyle kalan mesafeleri birlikte yürümeyi düşünmüyoruz?
    Çocuklar istemedikleri için mi, yoksa böyle olması gerektiğine inandıkları için mi?

    Mal, mülk…
    Kime kalmış ki, dünya malı, mülkü?
    Hâsılı az olmuş, salkımla yaşanmış; çok çok olmuş, talkımla yaşanmış…
    Yaşayan bilir…

    Köpek deyip geçmiyoruz.
    Karşılığı sadece iki lokma yiyecek ve okşanmayı, sevgi gösterilmeyi bekleyen dost, sadık köpek…
    Her daim başında bekleyecek, seninle nefes alıp verebilecek başucu arkadaşı…

    Huzur bulsunlar evlatlar!..
    İki damla gözyaşına mal - mülke konsunlar…

    Yine de evlat işte…
    Sahte de olsa yeter ki, ağlamasınlar!..
    *
    Antoloji’de günün şiiri olan bu güzel eseri zevkle okutan değerli şairi İnci Germenliler Hanımı gönülden kutluyorum.

    * Antoloji ‘Seçici Kurulu’na da çok çok teşekkürler.

    Sağlık ve huzur sizinle, eserleriniz bizlerle olsun İnci Hanım.

    Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.

    01 Şubat 2017
    Hikmet Çiftçi

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta