Yalnızlığın kanadı vurunca camlarına,
Hıçkırır sessiz sessiz gurbet akşamlarına.
Esrarlı ay ışığı değince pencereye,
Bir gölge usul usul sürüklenir caddeye.
Gözlerinin önünde varlıklar nokta nokta.
Birer birer sıyrılır kaybolur varlık yokta.
Bilmece çözer gibi düşünürde devamlı,
Susar denizler kadar,yaşlı gözleri gamlı.
Erir gider mum gibi ıstırap fanusunda,
Esrimiş çalkalanır duygu okyanusunda.
Varlığın özlemiyle o yokluğun tasında,
Çırpınır yorgun argın kaderin oltasında.
Gecenin karanlıkla örtülü mezarında,
Sıkışmış fosilleşmiş,kan akmaz damarında...
Kimsesiz sokaklarda avare adımları,
Gece boyu sessizce ölçer kaldırımları.
Ulaşmak umuduyla O ölümsüz varlığa,
Sürekli sürüklenir meçhul bir karanlığa..
Kararan ufukların ötesinde nur düşler,
Bambaşka dünyalarda ruhuna huzur düşler.
Özlem dolu gözlerle bakarda yıldızlara,
El eder,işmar eder Merihteki ıkzlara.
Uzayın boşluğunda sayısız yıldız dogar.
Sonsuzluğun sonund der ki; acaba ne var?
Varlık mı,görüntü mü,bu rengarenk kainat?
Varlığı ispat eder.zifiri küfre inat...
Gün doğar,yıldız kayar sonsuzda nakış nakış.
Nereden gelir kimbilir,nere gider bu akış.
Bu akışa set vuran,bunu durduran kim?
Bu sonsuz yüksekliğe,bu çatıyı kuran kim?
Bir çözülmez bilmece,çözemez aklı durur,
Zaafına kahreder,düşünceden yorulur.
Tan yelleri eserken,bağrında ateş söner,
Karmaşık duygularla metruk evine döner.
Kapanır üstüne gökler,çöker üstüne dam,
Ve sonsuz hülyasında kaybolur Yalnız Adam!
Kayıt Tarihi : 4.12.2005 13:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Ozan Öztürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/04/yalniz-adam-20.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!