Gece karanlığı üstümde deriden bir mont,
Yıldızlar gökyüzünde çakan yakıcı fenerlerim.
Hiç korkmam , köşeden köşeye savrulup kaybolmaktan,
Her taş sokak her yamalı cadde (ben)imdir, bilirim.
Canavarlar atlasın üstüme karşı ki sapaktan,
Hepsini ayak sesimin yankısı ile yenerim.
Tam o anda bir fenerim kayar ufuktan,
Benim zaferimi kutlar sessizce yemin ederim...
İtlerim uluduğunda birbirlerini çağırır,
Kim bilir belki bir kemik ya da meydan harbi için...
Kara kedilerim takmazlar, en fazla mırıldanır,
Montumun yenlerinde görünmez oldukları için...
Derken tan yeri ağarıpta kopmaya başlayınca,
Havası kaçar ,bıçak gibi kesilir bu curcuna .
Peşinden renk cümbüşü başlar siz körebeler için.
Gün boyu kim bilir kimi kovalamanız için.
Şu son ışık ta son duvardan sekipte kaybolunca,
Bilmem kimleri bekleyedursun bilmem kimileri.
Kapkaranlık köşeme çekilir herkes uyuyunca,
Yalnız ben,beklerim hiç gelmeyecek hiç kimseleri.
Kayıt Tarihi : 12.10.2021 19:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalnızlık ve hezeyan anında karalanan mısralar..
![Bekir Baha](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/10/12/yalniz-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!