Dağda gördüğüm dağsıçanı kaçmadı
Fakat hantalca seğirtti yayılmış eğreltiotlarının içine
Ve karşımda durdu, kirden bir çıkıntının ardında, tıkırdatarak
Solgun kemirgen dişlerini kastanyetler gibi
Eğik bacaklarıma doğru, değiştirmek istemiyordu
Şu ihtiyatlı tıkırtı sesini veya sevgi
Jestini: pençeler sağlamdı, köşeye sıkışmıştı, param onun değildi.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman