Dağda gördüğüm dağsıçanı kaçmadı
Fakat hantalca seğirtti yayılmış eğreltiotlarının içine
Ve karşımda durdu, kirden bir çıkıntının ardında, tıkırdatarak
Solgun kemirgen dişlerini kastanyetler gibi
Eğik bacaklarıma doğru, değiştirmek istemiyordu
Şu ihtiyatlı tıkırtı sesini veya sevgi
Jestini: pençeler sağlamdı, köşeye sıkışmıştı, param onun değildi.
Böylesi karşılaşmalar hiç olmaz masallarda
Ki sevilmiş dağsıçanları severler kendisini seveni buna mukabil,
Hiçbir sevimsiz hayvanın yanlış anlamayacağı biçimde
Lâfı olduğu gibi söylemek kuraldır, ne cana yakın ne de hasmane.
Hangi zarafetten düştüm ki ben. Diller yabancı,
İşaretler bir şey söylemez. Canacee’ye apaçık konuşan şahin
Çığlık atar anlaşılmazca kabalaşmış kulaklara.
(1958)
Sylvia Plath (1932-1963)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
https://ecnebiedebiyat.wordpress.com/category/sylvia-plath/
İsmail AksoyKayıt Tarihi : 27.4.2017 04:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Incommunicado by Sylvia Plath The groundhog on the mountain did not run But fatly scuttled into the splayed fern And faced me, back to a ledge of dirt, to rattle Her sallow rodent teeth like castanets Against my leaning down, would not exchange For that wary clatter sound or gesture Of love: claws braced, at bay, my currency not hers. Such meetings never occur in marchen Where love-met groundhogs love one in return, Where straight talk is the rule, whether warm or hostile, Which no gruff animal misinterprets. From what grace am I fallen. Tongues are strange, Signs say nothing. The falcon who spoke clear To Canacee cries gibberish to coarsened ears. (1958)
![İsmail Aksoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/04/27/yalitilmis-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!