/mil çekili gözlerimden düştüğünde
ay yüzünün perçeminde saklı
karanlığı gördüm! ağladım/
gök delinmiş! sarhoş
edepsiz şimşekler çakıyor retinamda
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
mor ceninler düşüreceğim ne demek şaire yeşim hanım bir açıklasanız da anlasak
ha birde ;tum bu hengamenin icinde, dingin olamamaktan kaynakli,baskalarinin suclanmasi var..ama burda da hakli bir isyan sozkonusu degil...
hop dedik komsular :)))
siirde cinsellik yok..hatta isyan cagristirsada isyan da yok...isyan olgunluguna henuz erismemis ,siddetli ihtirasin icinde kaybolmus, bu yuzdende sagliksiz bir cenin gibi yatagindan ayrilmak zorunda kalmis ,duygular ,arzular ifade bicimleri var..Finito yani ...nefsinin arzularina yenik dusmus birinin cigliklarinin iyi bir ifadeside denebilir ve su ogutlenebilir ardindan '' Momento Mori'' Bu durumda bu yasanan ask da olamaz ,benlik krizi denebilir belki ..Allah korusun ...
Bu arada bilgi:
Düşük, hatalı veya sağlıksız gebeliğin vücut tarafından önlenmesi sonucu oluşur. Sagliksiz bir cenini vucut zaten tutmaz....
yani ''duvara tosladim millet''demenin degisik bir yolu gibi algilarsak ,siir daha anlamli gelebilir...
Enesi yularını koparmış,istediği gibi yazdırmış.
Acınacak hallerden,Allah herkesi korusun.
şimdi ben lazımda bazan anlayamıyorum bu şiirin neresinde cinsellik var lise çağında bir kızın bir oğlana benim senin kafankadar taşşağım var dediğini düşünürseniz allah aşkına burada cinsellik mi oluyor ölüm var şirde sitem var aşk var ama cinsellik neresinde ben tekrar tekrar okudum ve bulamadım galiba laz olduğum için
önceki yorumuma koyduğum şu iki beytle soruyorum budamı cinsellik
dikenli bir fıçıya hapsedilmiş bedenim
beynim doğuruyordu bir anda bin bir cenin
bu şiir satfamda yani cenin çok önce kullanılmış
Sevgili Yeşim, öncelikle cesur ve günahkar zekandan ötürü seni takdir etmek istiyorum. Kullanmış olduğun “cenin” kelimesi sayesinde toplumumuzun 'tipik erkek zihniyeti' dediğimiz dar kalıplı beyinleri ile onları yetiştirmek kaydıyla göğüsleri fuzuli yere kabaran tipik kadın zihniyetli beyinlerini hallaç pamuğu gibi atmayı başardın.
Ama günah. Şimdi onlar kullanmış olduğun tek bir kelime yüzünden kendi dar kalıplarının çeperlerine çarpa çarpa bitkisel hayata girmek üzereler:)
Evet eleştirilerimizin yapıcı olması gerektiğine katılıyorum. Ancak beni mazur görün madem yıkan yıkmış ben de elimdeki birkaç bombanın pimini çekip yıkım ekibine göndereyim.
Öncelikle cebirsel şiirler yazmamızı teşvik edenlerin çelişkili yorumlarıyla başlayalım.
Şairin yeni bir kelime kullanma özentisiyle cenin kelimesini seçtiğini belirten kişiler google a sorarak bu kelimeyi içeren bir sürü şiir olduğunu ortaya koymuş.
Öyleyse şair de bunu yapabilirdi google hepimizin elindeki bir nimettir.
Bir sürü şiirde kullanıldığı halde cenin kelimesinden vazgeçmediğine göre şair, yeni bir kelime kullanmak gibi bir özenti içerisinde değil.
Ama tabi siz yine google a sorarak hiç kullanılmamış kelimeler avlayıp cebirsel şiirler yazabilirsiniz buna itirazımız olamaz.
Sıra geldi sahip olduğu tipik erkek zihniyeti sayesinde kusmaktan helak olmuş şairlerimize.
“Bu gece bana gel incitelim” mısraları ile biten şiirime adeta kâbeyi görmüş gibi kendinden geçerek yorum yazan bu zihniyet neden “mor ceninler düşüreceğim” mısrasıyla biten bir şiirle karşılaşınca kusmuklarından arınabilmek kaygısıyla şaire şizofren yakıştırması yapıyor?
Çok basit.
Bu tip zihniyet cinsellik öncesi ve sonrası diye iki farklı modülasyona sahip. Hadi gel incitelim derken cinselliğe çağıran ifadeye ışık hızıyla yapışırken cinsellik sonrasını vurgulayan cenin ifadesini görünce aynı hızda fakat ters istikamette uzaklaşır. Ee ne demişler erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır:)
Aslında kusmanıza sebep olan şiir değil, yaşadığınız deneyimlerle şekillenmiş zihniyetinizdir, kusansa vicdanınız.
Şizofren olan şair değil, sadece kaçmayı tasarlayabilen erkekliğiniz.
Sırada imge avcıları var.
Nedir imge?
Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal.
Bir başka deyişle duyu organlarımızın algısının bilincimize yansıyan benzeri.
Şiirde imge; şairin dış dünyadan aldığı zihinsel uyarıları yeni bir ifade ile benzetmesi, ipuçları vermek kaydıyla açıkça söylememeyi tercih etmesi sonucu doğan kelime veya kelime grupları.
Dikkatinizi çekmek isterim ki (imgenin tanımından da anlaşılacağı gibi) imge, şairin kendi zihninin, hayal dünyasının, kullandığı duyu organlarının ve zihinsel uyarılarının ürünüdür.
Özet olarak; şair şiirinde kullandığı imgelerin altına aslında şu imzayı atmış olur; “Ben kendi belleğimden imge üretiyorum sizin çöplüğünüzden değil.”
Sivri dille eleştiri yapan yorumcuların bir o kadar da çelik gibi sinirleri olmalıdır. Çünkü karşı düşünceye sahip kişilerde de sivri dilli olan birileri vardır mutlaka.
Aramızda bazıları kusursuz şiirler yazıyormuş gibi her 100 şiirden 99.9 unu beğenmezler (elbette kusurlu şiirler yazmamız her şiiri beğenmemiz anlamına gelmiyor ama % 99.9 unu beğenmemek feci bir sonuçtur), üstelik sivri bir dille eleştirmeyi tercih ederler. Ola ki kendi şiirine masum bir eleştiri kondurun, tonlarca kaprisini günlerce çekmek zorunda kalırsınız çünkü sinirleri sağlam değildir.
O halde ne yapmalı; perhize giren her lahana, kendi turşusunu ıslah etmeli :)
Şiir, son derece cesur ve dişi imgelerle zenginleştirilmiş güzel bir isyan şiiridir. Bu sebeple seçici kurula teşekkürler.
Sözlerim şiiri beğenmediğini ya da umduğunu bulamadığını, seviyeli bir şekilde belirten kişilere değil, yıkım ekibinedir.
(Lara Croft’a; günün şiirinde peş peşe yaptığınız yorumlarla kendi çapınızda eğleniyorsunuz. Umarım seyretmemizin bir sakıncası yoktur :) )
'Belki, daha yeni filizlenmekte olan bir fidandır,hele durun da kesmeden bir ağaç olmasını bekleyelim diyenlerimiz çok az bu toplumda.'
Bir iki aydır ben de bu dertten muzdaribim.
Bir dönemimiz oluyor, her şeyi bizim (sadece) bildiğimize inanıyoruz.
Sonra bir dönem geliyor, hiçbir şeyi bilmediğimizi anlıyoruz.
Belki şâirlere olduğu kadar bizlere sabretmek de gerekiyordur.
Ben, kendime sabretmeye başladım meselâ.
Sevgili Emrah,
Pozitif,yapıcı eleştirilerin çok daha yapıcı olduğuna inananlardanım.
Biz millet olarak kasap doğmuşuz sanırım ve kurbanın ne çektiğini düşünmeden doğrayanların kendilerini hiç o kurbanın yerine koyduklarını sanmıyorum.
Belki, daha yeni filizlenmekte olan bir fidandır ,hele durun da kesmeden bir ağaç olmasını bekleyelim diyenlerimiz çok az bu toplumda . Karşıtlığım belki ondandır.
Zaman en büyük eleştirmendir. O, zaten hak eden eserleri gerektiği yere koyacaktır ,bizim bıçakları kuşanıp katliama koşmamıza fazla gerek yoktur diye düşünüyorum.
Sonsuz sevgi ve saygılar.
Fikret Şahin
kalemine sağlık.
Yorumcu hanım diyor ki; şiir ve şair hakkında yorum yapmak için şair olmak gerekir...
Hadi bunu uzatalım; müziği eleştirmek için, müzisyen, resmi eleştirmek için ressam, siyaseti eleştirmek için siyasi, vs. vs. O zaman şiir niye herkese hitab eder ki? Sizin tabirinizle şair abuk sabuk istediğini yazsın, bunda özgür ama ben önüme gelen şiiri eleştirmekte özgür değilim. ...
Bu şiir ile ilgili 68 tane yorum bulunmakta