Mazimizde ne varsa sanki çoğu silindi
Tarihi hasletlere bakarken alık alık
Hafıza tazelenip onlar tekrar bilindi
Kökünden kuruma yok azıcık ayaz çalık.
Yazmadan taş üstüne zalim korkunç kasabı
Şuuraltı saklanmış ihtimaller hesabı
Binlerce yıl süzüldü bozulmadan asabı
Hayret eden bulunmaz kavağa çıksa balık.
Yağmur çamur yürümüş düşünmeden ayağı
Zaman yolculuğunda firesiz çok bayağı
Kimi yurttan kovulmuş kimi yemiş dayağı
Geçmiş lisanda varmış bak unutulmuş halık.
Yargının makamında adalet arar savcı
Sapan lastik tüfekle canlı sorar her avcı
Uyanık karnı gebeş mide yorar pilavcı
Ötmez oldu keklikler boşaldı tüm kayalık.
Eski yaşlı büyükler rahat ekmek yemedi
Doğruluktan şaşanı aklen benimsemedi
Yaşadığı sürece anam eşarp demedi
Göstererek örtüyü yazma değil bu yalık.
11.11.2017
Ahmet Çelik
YALIK: Büyük mendil. Bizim köylerde bayanların başörtüsüne denir
HALIK: Eski dilde ayakkabı, ağaçsız semer
Kayıt Tarihi : 21.11.2017 12:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/21/yalik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!