Gündüzü geceden ayıran nedir
Sevgiyi nefretten
Salkımsöğüdü meşeden
Gülü dikenden ayıran nedir
Nedir bir çiçeğin açışındaki giz
Bir kuşun ötüşündeki anlam
Ölünce ben
Kitaplarım ve dergilerimle
Gömün beni
Üstümde
Naneler olsun, papatyalar da
Ben seversem tam severim
Acıkmış bir çocuğun ısırması gibi
Tırmanışı gibi bir dağcının
Özgürce koşar şu bendeki yürek
Sevdam desen
Ararım ıslak kıpırtısını bulutun
Boşanıp geldiğinde sağanak
Yanı başıma düşer yağmurun
Yapraklarımdan süzülürken
Okşarsın üşüyen tenimi
Ve güneş sarı uzantılarla sarar günü
Sürgünler büyürken
Papatyaların yanakları beyaz
Gelincikler al fistanlı
Sakız çiçekleri kalın dudaklıdır
Belki de
Yıkılır bir merhabanın güzelliği
Duraklar akşamüstü çok daha yorgundur
Sesler kesilince ay çıkar, yıldızlar göz kırpar
Odalar dolusudur bütün uykular
Ve ölümün karanlığı bir ishak kuşunun ötüşünde dolaşır
Bir yabancı gibi baktınız
İçinizdeki güllerin boynu bükük
Anıların geçmişinde
Biraz sarışın, biraz yeşil gözlüydünüz
Saçlarında başak sarısı
Gözlerinde deniz mavisi
Sen Akdenizli çocuk
Sen hep böyle çocuk kalmalısın
Ben ay ışıltılı gecelerde
Şu duvarda asılı duran resim
Sanki bana benziyor
Tanımış gibi bakıyor yüzüme
Bir an yaşımı soracak diye korkuyorum
Günlerini omuzlarına almış besbelli
Hiç evim olmadı benim
Ev sahibi kelimesini hiç sevmedim
Ne zaman kapım çalınsa
O kelime dikiliverir karşıma
Kaşları çatık
Elleri, yüzü benli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!