Şair, Lozan Antlaşması gereği 1924 yılında Selanik'e bağlı o zamanın Manastır ili, Kesriye kazasının Zabordini köyünden Yunanlıların baskıları ile, çiftliklerini - konaklarını ve herşeylerini zoraki terkederek Türkiye'ye göç eden bir ailenin 3.ncü çocuğu olarak, 1954 yılı yazında karpuz zamanı (Ağustos/Eylül) Ürgüp'te doğmuştur.
İlk ve Orta tahsilini Ürgüp'te yapan şair, kasabada Lise bulunmaması nedeniyle Lise eğitimini ablası ve eniştesinin yanında 1969/1972 yılları arasında Antakya'da yapmıştır. Üç yıllık lise eğitimini sınıfının ve okulunun en başarılı öğrencisi olarak yapmış olup; bu dönemi ve yaşamını şekilllendiren başarıları eniştesi ve ablasının destekleri ve cefakarlıkları ile elde etmiş olduğunu ifadeden keyif duymaktadır. Antakya Ticaret Lisesini birincilikle bitiren şair, fark derslerini vererek aynı yıl Antakya Lisesinden de diploma almıştır. Okuduğu her okulda çok başarılı olan şair, o yıllarda sadece İktisadi Ticari İlimler Akademilerinde okuma hakkı olan Ticaret Lisesi mezunlarından farklı olarak, Meslek Lisesi Birincisi olması nedeniyle, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin tanıdığı kontenjandan sınavsız olarak Üniversitenin İşletme Fakültesine kayıt yaptırmış ve Üniversite eğitimini bu fakültenin Muhasebe /Finansman bölümünde yapmıştır.
Üniversite Diplomasını aldıktan sonra bir inşaat şirketinde muhasebeci olarak çalışmaya başlamış, ardından askerlik dönüşü, daha büyük vizyonu olan bir kurumda çalışmak ve yükselmek amacıyla Türkiye'nin ilk özel sermayeli yerli bankası olan Yapı Kredi Bankasında 01/Temmuz/1981'de işe başlamış ve dokuz yıl sonra 01/Temmuz/1990 da müdürlüğe yükselerek 2003 yılı mayıs ayına kadar, bankanın 5 şubesinde 14 yıl şube müdürlüğü görevini başarı ve takdirlerle dolu olarak yürütmüştür.
Evli ve iki erkek çocuğa sahip şairin, büyük oğlu Cenk Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Proğramcılığı bölümünden mezun olmuş; küçük oğlu Cihan Mersin Üni.Elektrik - Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirerek, ABD.de Elk.Elektronik Müh.liği Nanotektoloji dalında yüksek lisans ve doktora yapma hakkını da(burs) kazanmıştır.
Dünyayı saran küreselleşme ve globalleşme rüzgarı karşısında dik duramayıp yabancılarca empoze edilen tüm şartların, birçok ulusal menfaatler de göz ardı edilerek kabullenilmesinden ve küresel sermayeye teslim olan büyük sermayenin ve bir bölüm işadamlarımızın 1984 ten sonraki yıllarda, karlılığı ve ayakta kalmayı, daima çalışanların ve işçilerin haklarını budayarak ve gerçek büyümeyi unutup; büyümelerini işçilerin ve köylülerin payından alıp kendi paylarına ekleme olarak görmelerinden derin üzüntü duymaktadır.Bu nedenle en verimli ve birikimli yıllarını, ülkeye hizmet edemeden ve çalışamadan evinde geçirmektedir.
Eserleri
Şair lise yıllarında Antakya'da yerel bir gazetede bir süre köşe yazarlığı yapmış ve makaleler yazmıştır. O dönem Antakya Ticaret Lisesi'nde Müdür olan Sn.Fevzi Fırat ve Md.Yrd.cısı / Edebiyat öğretmeni Sn.Abidin Atılay'ın ve de büyük halk şairi Al Yüce'nin destekleri ile cesaret bularak edebi çalışmalar yapmış; şiir, hikaye ve denemer yazmıştır. Henüz yayınlanmış eseri bulunmayan şairin, katılarak derece aldığı edebi yarışmalar aşağıdadır:
Antakya T.Lisesi şiir yarışması-1972 yılı Birincisi,
Antakya T.Lisesi Hikaye yarışması- 1972 yılı Birincisi,
Hatay Orta Okullar ve Liseler arasında, Verem Savaş Derneğince düzenlenen 'Veremi Yok Etmekte Alınacak Ekonmik ve Sosyal Tedbirler' konulu kompozisyon yarışmasının İl birincisi-1971 yılı,
Türk Kooperatifçilik Kurumunun Türkiye Liseler Arası düzenlediği 'Türkiye'nin Kalkınmasında Kooperatiflerin Rolü' konulu kompozisyon yarışması Türkiye Üçüncüsü-1972 yılı.
Halen iki öyküsü ve 100'ün üzerinde şiiri bulunmakta olup, düzenlemelerini yaptıklarını Antoloji'de yayınlamaktadır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!