Hicranda vurgun geceler neylesin,
Gönül derdini yare nasıl söylesin,
Bir deniz bir de martılar biliyor,
Meftun olduğum bir tek sensin...
Gözlerinden icazet almış baharlarım,
Seher yelinde atmışım oltamı,
Güneşin son demini kucaklayan sulara,
Umudum kalem, yüreğim kağıt olmuş,
Küreklerini sıkıca çektiğim akşamlara…
Hayallerimdeki kadını bulabilir miyim bu akşamüzeri?
Sandalıma yaklaşabilir mi ki onun en güzel hali?
Ben aşık olmuştum,
O ise yalnızca sevmişti,
Çünkü ben üzülürken,
O sadece gülebilmişti...
Bu kadar kolay mıydı sevda?
Bırakmak olur muydu yarı yolda?
Sevmek ayrılığı beklemek mi,
Ya da unutamamak mı sevmeyi?
Bunu bilmeden yaşamadın mı yıllarca,
Sırf bu yüzden sevmedin mi geceleri…
Unutamadığın yalnızlık mıydı?
Yoksa sadece karşılıksız sevmek mi,
Gölgeye kurulu salıncağımı sallandıran rüzgar,
Tükenmez sandığım yalnızlığımı bitiren güneş,
Lodosu hayallerime katan özlem,
Yüreğim sana doğru akar oldu, yine bu gece…
Aşk kondu yüreğime, sandalın yanaştı gönül sahiline
Eskiden masmaviydi gözlerim,
O zamanlar gülmek vardı
Şimdileri sadece, bulanık mavisi kaldı
Derinlerde bir yerde saklı, hatıralarım gibi..
Bir sandalım şu ara
Dalgalarla boğuşmaya alışan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!