Yasak meyvenin cürmüdür alev alev yanan
Tan ağardığında çıplak ruhun nidasıdır yalnızlık
Havvasız yurdun baş döndüren kimsesizliğidir ağlatan
Âdemli hayatın kadim kederidir yalnızlık
Uzlet köşelerinde mistik bir edayla inleyen
Sofunun kara gözlerinden yayılan duadır yalnızlık
Ölgün gecenin çile çekilen dergâhında bekleyen
İlahi arayıştır, kutsal yakarıştır yalnızlık
Solgun kederlerin gölgesinde sabır biriktiren
Nirvanada mum gibi tükenmektir yalnızlık
Kahır taşında bekleyen dipsiz sancıların
Aymaz acıların, sükun bulduğu demdir yalnızlık
Sessizliğin sesine ram olan kara gecede
Serseri uykusuzluğun dinmeyen feryadıdır yalnızlık
Tavandan damlayan anıların hüzünbâr parmaklarında
Göz yaşı bulutlarına sığınmaktır yalnızlık
Kapkaranlık bir sokağın başında titreyen
Kimsesiz çocuğun kahreden iniltisidir yalnızlık
Kaldırımlarda pusuya yatan ızdırabın
Hiç silinmeyen siluetidir yalnızlık
Vefasız dostun zamansız açtığı yarada
Hiç dinmeyen ahın ve vahın zehridir yalnızlık
Dardayım, zordayım, yetişin diye seslendiğinde
Güvendiğin dağlara lapa lapa karın yağmasıdır yalnızlık
Ulu çınarın hayata gözlerini yumduğunda
Yüreğindeki hırçın dalgaların kabarmasıdır yalnızlık
Umutla beslediğin hayallerin suya düştüğünde
Seher vakti kopan fırtınanın enkazıdır yalnızlık
10.12.2014
Muhammed AhengKayıt Tarihi : 11.12.2014 11:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gitmelerin sonucudur yalnızlık. Daha kötüsü sevdiğini sandığın yanındayken veya kalabalıklar içinde yalnızsanız işte gerçek yalnızlık odur...
YALNIZLIK, YÜREĞİN ÜŞÜMESİDİR diyerek veda ediyorum bu güzel şiire ve değerli şaire.Kaleminiz titremesin yalnızlıkları yazarken. Yüreğiniz hiç üşümesin Muhammed bey. Nicelerine...Esenlikle...
TÜM YORUMLAR (8)