Seni tanıdıgımdan beri bana asla yalan söylemediğini biliyordum taki o güne kadar yalanını gözlerinden anladım seni unutacağım dediğinde,Sana yalan söylüyorsun bile diyemedim çünkü gözlerin hiç görmediğim kadar farklıydı.
Bir an önce uzaklaşmak istediğindende belliydi onunda sebebini biliyordum.Yanımda kaldıkça gözlerinin ıslaklıgından belli olan göz yaşlarının dökülmeye başlıyacağının habercisi ilk damlalar gelmeye başlamıştı ve arkanı hiç dönmedin her şeyin üstüne yeminde ederim ki son bir defa dönüp bakmamanın tek nedeni gözlerinden akmasını önliyemediğin o inci gibi dökülen yaşlarındı.
Dönüp bir kez baksan gidemiyecektin bir tanem bunu hissediyordum.Bense sanki donmuş gibiydim dur diye bagırmak beni böyle bırakamazsın diye haykırmak istiyordum ama kımıldayamıyordum.
Adeta çaresizlikten sanki yeryüzü ayaklarımın altından kaymış karanlıklarda taklalar atarak yuvarlanıyordum yavaş yavaş kaybolan hayalinin arkasından çaresizce baka kalmıştım. Ama anlıyamadıgım tek şeyde sanki hayalin asılı kalmıştı bir türlü kaybolmuyordu ben baktıkça.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta