Yüreğimdeki boşluğa gömmek istemiştim. Yüreğim meğer sonsuzluğun onsuzluğuna giden gidemeyişin umarsız ummanıymış.
-Damlacık arasına düşlerinden sonra akan damlaların sığışınca yaftalandı hücrelerime kadar senli kaderim.
En yakın, en sıcak,en kalbi, en aşki bakışlarında kaybolmayı istememiştim.
-Bir istek tufanında seninle aşka yok oldum.Dileğimin çekiminde
kayboldum... Bir kopuş neyinde özümden çalındım sana.
-Aşk,bazen kendini bulmanın bulmacasını sevi niyetlerle çözmektir.Her soru bir duygu gibi olunca çözüldün soldan sağa, aşağıdan yukarıya doğru.
Göğsün boş kalmasın diye bütün göğünü soluma istedim.Bir yıldız hoşluğunda gelip kondun.
-Bütün geliş ,seviş, vizelerini kaldırdım.Vatanım sana açıldı.Aşk bayrağımızı ilk öpücükle göndere çekip güzel niyetlerin sularında kendimize yüzdük.
Hiçbir yere, hiçbir yare gitmek yoktu. “El” olmamak için el ele dolaştık.
-El ele dolaşmanın temel enerjisi başkasına el olmamanın gösterisidir.Biz ikimize tanıdık, herkese yabancıydık böylece.
Olmadığın her zaman soğuk düşlere zemheriler sunuyordu. Cemrelerini bekleyen baharların muştusundaydı bekleyişlerimin can gözü. İlklerini yaşayan, yaşatan ilkbaharın aşk aleviydim. Gülüne kül olup baharlarını yaşamaya kadimlerimi sunuyordum.
Hayallerime zıtlık kuran kurlarında aşk borsanda kendimi buldum.Reel faizin yoktu. Reel olanlara ekledin ilk bakışınla, ilk dokunuşun ve öpüşünce.Ekonomikti hücrelerim.Yetilerime yetiyordu bahtımda saklanalar. Genetiği bozulmuş aşkların atlasında sen renkli,sen leyli, sen özel, sen özünden akmış, özünü bulmuş sosyal ,kadınsal ışıltınla enerji saldın.
-Ruhsal aydınlanmanın uyanış filminde “ben”i oynadın. Ben, ile binlerce ben arasında dublörsüz oynadığım özümdeki aşkı bulma dirilişinde kazanımlarım sanaydı.
-Seni bekledim beklentilerin tinsel durağında. Egoları eğitilmiş, sosyal dengede denklemi çözülmüş bütün doğrulara doğrularını sevda olarak sunmuş bir halin özü olarak geldim yüreğinizin en tanıdık yanına.
Kadınsal ışıltın çiçeksi ışıkla kokunu saldı içsel enerjime.Gayrı senli elektriklerle aydınlanan baraj bülbülüydüm.
-Ötüşlerim imgeseldi.Derindi.Her sözümden binlerce anlam akıyordu.
Bir buse kondururken o senem sinemde yaşanırdı. Başka ilklerin sabahında seninle uyanmak içindi içsel direnişimin akışı.
Yağmur sonrası ferahlığın fahri konuğu olurdum seninle yaşananlar. Özüme yakın, özümü yakan yakarışların çok sesli adıydın.Çok bilinmeyen içsel hesabımın çözümüydü.İnsan içindeki çelişil duyuların kurbanı.Ben kendimi bulmuştum.Bilincin erklerinde bilinçaltındaki kirlenen özsel filtreleri temizleyen yaşamsal berraklığın adılıydım.
-Senden önce yüreğimi kirleten her güzeli temizledin özündeki temiz duyular,akışlar, eğitilmiş,ehil olmuş, kendine kendi olan içsel duruşunla.
-Ağrısı Ağrı Dağı kadar büyümüş yaralı bir halin havasız, sensiz hali olarak bıraktın şimdi.
Önce gözlerinin rengini unuttum.Bir aşkı unutmak böyle başlar.Naçarlığımın Çarı olmuştum.Dönmemek için bütün içsel kalelerini dikmiştin.İçindeki Çin Setlerini geçmek için ya Ferhat ya da kendim olmak gerekiyordu.
-O seni senden de çok seven benin naçarlığı artmıştı.Sevmek ile hep sevmek arasında akan kirli uslarda yüzmenin zorluklarını yaşıyordum.
Bulutların buhurunu saklamıştı nemli gözlerimde.Ben ağlıyorsam sen kim bilir milyon kez ağlamışsın.Oysa amacım ağlayışlarına yetişmekti.
-Şımarık gördüm damlalarını.Ünlemlerim neden hala ıslak…Neden sorularımın sonunda soru işareti yerine son bakışın duruyor.
-Gözlerin hala son bakışın gibi nemli mi? Bu yüzden mi yüzümden akan tüm güleç özneler yükleminin yanında ağlak.
Seni buhurun özü bildim.Kim ağlasa sen sandım.Kim ağlasa senin için ağlar sandım.Ya kendi ağlayışlarım.Sanırım dua gibidir.Yeniden kavuşmanın aşk kucağını sunar her damla.
-Kor sahillerdeyim. Yanışımın dalgalarında vadesiz ömrümü görmeli gerçek özün.Bir yer ile yar arasında bir yare mukim dağ gibiyim.Sırlarımın sıradağları uzanır. Senli yeşilleri bağrına alır bağrım gibi.Bağırsam gelmez misin? Bir gerçeğin aynasından akan sözün özü gibiyim. Çok yalanım oldu; ama seni sevdiğim yalan değildi Yüreknar…
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 17.9.2012 22:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!