Yalancılar Şiiri - Mustafa Yaralı

Mustafa Yaralı
1315

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Yalancılar

Dilsizler yurdunu seyrâna daldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
İbretler içinde hayrette kaldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Bir zaman yaşamış,sevmiş, sevilmiş.
Ağlamış,sızlamış,eğmiş,eğilmiş,
Topraktan doğmuşlar,toprağa gelmiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kadını, erkeği, genci, yaşlısı.
Zengini, fakiri,tahtlı t,açlısı.
Korkağı, cesuru, yiğit başlısı,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Büyük umutlarla alıp, satmışlar.
Servetin üstüne servet katmışlar.
Nice belâlardan,şerden kaçmışlar,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Hepside sanırdı bu ömür bitmez.
Alemleri versen derdi ki; yetmez.
Şimdi nasıl suskun itiraz etmez,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Oğlum demiş,kızım demiş,yâr demiş.
Anam babam,eşim dostum var demiş.
Şu dünyadan ayrılması zor demiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kimse malı mülkü getirememiş.
İşler yarım kalmış bitirememiş.
Sözü azrâil’e geçirememiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Yem olup çıyana,yılana,kurda.
Gönüllü gönülsüz yatarlar burda.
Gerçi kabul edip inanmak zor da,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Onca peygamberler,ulemâ,veli.
Ayyaşı, sarhoşu,akıllı, deli.
Bir çukura dolmuş şu insan seli,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Başlarına birer hece taşları.
Çok yaşasa yüze varmış yaşları.
Terk-i diyâr etmiş gurbet kuşları,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Ey insan gün gelir seni de yer,yer!
Acılar,sevinçler hep sona erer.
Yaralım,dost düşman bak birer birer,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

11.08.1997

Dilsizler yurdunu seyrâna daldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
İbretler içinde hayrette kaldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Bir zaman yaşamış,sevmiş, sevilmiş.
Ağlamış,sızlamış,eğmiş,eğilmiş,
Topraktan doğmuşlar,toprağa gelmiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kadını, erkeği, genci, yaşlısı.
Zengini, fakiri,tahtlı t,açlısı.
Korkağı, cesuru, yiğit başlısı,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Büyük umutlarla alıp, satmışlar.
Servetin üstüne servet katmışlar.
Nice belâlardan,şerden kaçmışlar,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Hepside sanırdı bu ömür bitmez.
Alemleri versen derdi ki; yetmez.
Şimdi nasıl suskun itiraz etmez,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Oğlum demiş,kızım demiş,yâr demiş.
Anam babam,eşim dostum var demiş.
Şu dünyadan ayrılması zor demiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kimse malı mülkü getirememiş.
İşler yarım kalmış bitirememiş.
Sözü azrâil’e geçirememiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Yem olup çıyana,yılana,kurda.
Gönüllü gönülsüz yatarlar burda.
Gerçi kabul edip inanmak zor da,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Onca peygamberler,ulemâ,veli.
Ayyaşı, sarhoşu,akıllı, deli.
Bir çukura dolmuş şu insan seli,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Başlarına birer hece taşları.
Çok yaşasa yüze varmış yaşları.
Terk-i diyâr etmiş gurbet kuşları,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Ey insan gün gelir seni de yer,yer!
Acılar,sevinçler hep sona erer.
Yaralım,dost düşman bak birer birer,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

11.08.1997

Dilsizler yurdunu seyrâna daldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
İbretler içinde hayrette kaldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Bir zaman yaşamış,sevmiş, sevilmiş.
Ağlamış,sızlamış,eğmiş,eğilmiş,
Topraktan doğmuşlar,toprağa gelmiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kadını, erkeği, genci, yaşlısı.
Zengini, fakiri,tahtlı t,açlısı.
Korkağı, cesuru, yiğit başlısı,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Büyük umutlarla alıp, satmışlar.
Servetin üstüne servet katmışlar.
Nice belâlardan,şerden kaçmışlar,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Hepside sanırdı bu ömür bitmez.
Alemleri versen derdi ki; yetmez.
Şimdi nasıl suskun itiraz etmez,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Oğlum demiş,kızım demiş,yâr demiş.
Anam babam,eşim dostum var demiş.
Şu dünyadan ayrılması zor demiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kimse malı mülkü getirememiş.
İşler yarım kalmış bitirememiş.
Sözü azrâil’e geçirememiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Yem olup çıyana,yılana,kurda.
Gönüllü gönülsüz yatarlar burda.
Gerçi kabul edip inanmak zor da,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Onca peygamberler,ulemâ,veli.
Ayyaşı, sarhoşu,akıllı, deli.
Bir çukura dolmuş şu insan seli,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Başlarına birer hece taşları.
Çok yaşasa yüze varmış yaşları.
Terk-i diyâr etmiş gurbet kuşları,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Ey insan gün gelir seni de yer,yer!
Acılar,sevinçler hep sona erer.
Yaralım,dost düşman bak birer birer,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

11.08.1997

Dilsizler yurdunu seyrâna daldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
İbretler içinde hayrette kaldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Bir zaman yaşamış,sevmiş, sevilmiş.
Ağlamış,sızlamış,eğmiş,eğilmiş,
Topraktan doğmuşlar,toprağa gelmiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kadını, erkeği, genci, yaşlısı.
Zengini, fakiri,tahtlı t,açlısı.
Korkağı, cesuru, yiğit başlısı,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Büyük umutlarla alıp, satmışlar.
Servetin üstüne servet katmışlar.
Nice belâlardan,şerden kaçmışlar,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Hepside sanırdı bu ömür bitmez.
Alemleri versen derdi ki; yetmez.
Şimdi nasıl suskun itiraz etmez,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Oğlum demiş,kızım demiş,yâr demiş.
Anam babam,eşim dostum var demiş.
Şu dünyadan ayrılması zor demiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Kimse malı mülkü getirememiş.
İşler yarım kalmış bitirememiş.
Sözü azrâil’e geçirememiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Yem olup çıyana,yılana,kurda.
Gönüllü gönülsüz yatarlar burda.
Gerçi kabul edip inanmak zor da,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Onca peygamberler,ulemâ,veli.
Ayyaşı, sarhoşu,akıllı, deli.
Bir çukura dolmuş şu insan seli,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Başlarına birer hece taşları.
Çok yaşasa yüze varmış yaşları.
Terk-i diyâr etmiş gurbet kuşları,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

Ey insan gün gelir seni de yer,yer!
Acılar,sevinçler hep sona erer.
Yaralım,dost düşman bak birer birer,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.

11.08.1997

Mustafa Yaralı
Kayıt Tarihi : 9.1.2007 23:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Yaralı