Küçük bir çocuğun,
Masum gülümseyişi vardı yüzünde
Hani o derin bakışlarının içinde
Zararsız ama kendince çok büyük
Kendince ulaşılmaz hayalleri barındıran bir çocuk
Dudaklarındaki hafif bir tebessümü
Yada gözbebeğinin içindeki bir pırıltıyı fark etmek
Yetip de artıyordu
İçimdeki üstü örtülü okyanusları dalgalandırmaya
Ve başımın dönmesine
Deli olurcasına
Gözlerindeki karanlığa dalıyordum bazen
Çölde kaybolmuş bir bedevi gibi
Bulabileceğim tek parlak şey olan
Güneşe dikiyordum gözlerimi
Herkes bir damla ferah için açarken ellerini
Ben biraz daha hararet için ağlıyordum
Ben de uzattım ellerimi güneşe
Serinlik için değil
İçimdeki korlara can verecek
Gülümseyişin kadar sıcak bir alev topu ümidiyle
Parmaklarımın ucunu ışığına uzatmamla anladım her şeyi
Bu bildiğim, tanıdığım, sevdiğim güneş değildi
Bu güneş ışığıyla büyülediği gibi
Sıcağıyla ısıtmıyordu kalbimin ıssız köşelerini
Aksine;
O köşelerden kurtulmak için yanıp tutuşan
Zavallı karıncaların hevesini kırıyordu
Bu bildiğim, tanıdığım, sevdiğim güneş değildi
Acımasızdı, soğuktu, donuktu
Bir buz dağı gibi
Ve yavaşça çöktüm dizlerimin üstüne
Yüzükoyun uzandım zavallı kumların sırtına
Sıcak olan onlardı aslında
Belki onların ışıkları yoktu, göz kamaştıran
Ama sıcaklıkları vardı,
Bütün buz dağlarını eritecek güçte
Ve sevgileri; tüm kalplere yetecek büyüklükte
Sen benim bildiğim, tanıdığım, sevdiğim güneş değildin
Her adımda bin yalanın ortaya çıkıyordu
Zavallı bir güneş maketiydin sen
Sen yalancı bir güneştin
Hiç görmemem gereken...
Kayıt Tarihi : 23.2.2003 11:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!