Yalancı Bahar Şiiri - İlhami Bulut

İlhami Bulut
420

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Yalancı Bahar


Tirşeleşti sular, güvercin rengi
Ay, bu ayda her dem; kaykılır suda
Biter yaz şulesi, solar ahengi
Göçebe bir telaş, tam sol yanımda
Tirşeleşti sular, güvercin rengi

Bir kadın gidince; bin şiir doğar
Anılar yel olur, eser yerinde
Şiirler üst üste; ne çok giden var
Bir başına kaldın; gönül evinde
Bir kadın gidince; bin şiir doğar

Leyla’ya eşittir, Mecnun sayısı
Leyla yok olursa; Mecnun bulunmaz.
Bülbülden duyduğun, o gül şarkısı
Gül gövermeyince; sesi duyulmaz
Leyla’ya eşittir, Mecnun sayısı

Turna kavisleri türküye benzer;
Gölgeler sürünür gurbete doğru
O sıcak yuvayı; son defa süzer
Belki de; bir daha göremez çoğu
Turna kavisleri türküye benzer

Kalbin kapısını anneler açar
Girer biri bir gün; sürgüler birden
Bu aşk dediğin şey; o zaman başlar
Kalbin çocuk gibi alır elinden
Kalbin kapısını anneler açar

Ayrılık zevali yapraktan farksız
Veda ile dolar vademiz bizim
Kaş göz arası; birden ve ansız
Titrek yaprak gibi kalbimiz bizim
Ayrılık zevali yapraktan farksız

Her nilüfer şimdi bir kuş adası
Kuşlar küpeştede yaylanır durur
Boy verir sularda, kamış tarlası
Mesnevi diliyle aşkı duyurur
Her nilüfer şimdi bir kuş adası

Eylül sardı bizi kaydı yörünge
Giden olmasa da, bir elveda var
Kalbimiz dönüşür sarı çelenge
Ayrılık korkusu; zaten bizde var
Eylül sardı bizi; kaydı yörünge

Resim sessizliği çöktü hayata
Turuncu tabloda, narin ellerin
Aşka düşman olduk; kalbe inatla
Bülbülü can verir kuru güllerin
Resim sessizliği çöktü hayata

Hazan girişi bu yalancı bahar
İmlasız bakışlar loş aynalarda
Kefen olur ak gül; bülbülü sarar
Elips dönüyoruz; güz var kapıda
Hazan girişi bu yalancı bahar

İlhami Bulut
Kayıt Tarihi : 31.8.2024 18:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut

    Günaydın Değerli Üstadım gönlünüze emeğinize yüreğinize sağlık ilhamınız daim Kaleminiz bitimsiz olsun Gönül sesiniz hiç susmasın huzurlu sağlıklı bir sonbahar mevsimi dilerim saygılar selamlar efendim
    Affınıza sığınarak bir dörtlük
    Yaşamak her şeye rağmen yaşamak
    Kötülüklerin içinde güzellik bulmak
    Dikenlerin üstünde gül yetiştirmektir
    Şiirdir gönüldür sevmektir sevilmektir
    Saygılar sevgiler selâmlar efendim
    Kaygusuz
    Şiirle gönülle ve sevgiyle devammmm..Rıza Aksoylu
    *

    Su gibi aktı gitti gözlerimden bu harika şiir. Diliyorum ki, aktığı yerler de zikrettiğiniz çiçekler boy versin, sevgi ve barış vücut bulsun. Hazan mevsiminin ilk gününde bahara hasret; dünyanın bilmem neresinde lâle sümbül reyhan bürüsün bozkırları, yağmur olsun bu şiir çorak bozkırlara...
    Gününüz aydın, yarınınız gönlünüzce olsun üstad...Reyhan Ceyhan dede
    *

    Hayırlı akşamlar emeğinize kaleminize bileginize o güzel yüreğinize sağlık yüreği sevgiyle yoğurulmuş güzel insan yüreğinizden kaleminize sevgiyle damlayan cok naif sözlerle ifade edilerek yazılan mısralar muhteşem ötesi bir şiir okuyup anlayana çok şeyler anlatıyor kâleminiz daim olsun inşallah hocam selam ve dua ile kalın Allaha emanet olun inşallah hocam ..Kadriye Çakır
    *
    Muhteşem bir eylül şiiri okudum. Sn.Hocam yürek zenginliğiniz eylül şiiriinde de hissediliyor.Eylül hem güzel hem hüzünlü aydır, şairlere şiir yazdırır.Doğadaki değişiklikler suların renginin değişmesi,sevilenin gitmesi hüzündür.Gül yapraklarının kuruyup yerlere düşmesi gibi.Sıcakların son günleri belki de göremeyiz bu güzel günleri derken sonbaharın sonu ayazdır Ömür yetermi bilinmez diyor şair.Eylül hem güzel hem hüzündür,başta söylediğim gibi.Seçkin derinlikli bir şiir okudum. Yürek zenginliginiz güçlü mahir kaleminiz var olsun.
    Saygılarımla..Serpil Sakarya
    *

    Ay molaya yatar mevsim sonbahar
    Kızıla dönerken yorgun yapraklar
    Yolunu tuttuğum kaçıncı bahar
    Yerini bitimsiz
    bırakacaklar...
    Ay molaya yatar mevsim sonbahar...
    Sanma her vedalar bekler yolunu
    Arkandan dökülen su neye yarar
    Her gidişin olmaz geri dönümü
    Beklesen ne fayda sonsuza kadar
    Sanma her vedalar bekler yolunu...
    Her elmanın vardır diğer yarısı
    Bulursa eşini yüreği coşar
    Masal bitimi başına darısı
    Der umutlanırsın sonsuza kadar
    Her elmanın vardır diğer yarısı...
    Kanatlanır gider incir kuşları
    Boş dala bakarsın gözlerin dolar.
    Nihayet dönüşsüz bu uçuşları
    Issız aşiyanı hicrana salar.
    Kanatlanır gider incir kuşları...
    Bir derin yalnızlık başlar kendinle
    Anadan kopunca doğar ayrılık.
    Hayatına siner bütün ömrünce
    Hayattan mezara gider yalnızlık
    En derin yalnızlık başlar kendinle...
    Artık inat etme gönül yıldızı
    Hangi semadır ki gözlene yolun
    Koydun içerime derin bir sızı
    Bak işte kalkmıyor kanadım, kolum
    İnat etme artık gönül yıldızı.
    Sarılara sarma yeşil gönlümü
    Kurutma dalımı deme sonbahar
    Sana açtım yediveren gülümü
    Ah sen de bülbülü olaydın ne var
    Sarılara sarma yeşil gönlümü...
    Bakma uzaklara yolu gözleme
    Koklasan yanında bir nefes kadar
    Gideceksen bu ateşi közleme
    Sönen küllerini açacak ne var
    Bakma uzaklara yolu gözleme......
    Değerli hocam gerçekten harika bir şiir okuduk. Çok teşekkür ediyorum.
    "İşte şiir bu!" dedirtti...
    Yüreginize , bileğinize sağlık.
    Müsaadenizle şiirinize nazire olamaz ama karaladık bir şeyler.
    Sürç- i lisanımız affola
    Dua, saygıyla.....Mediha Biyik
    *


    Bizler inanmışız, bizden önceki şairlerin zamanın şairlerinden ustun olduğuna. Oysa İlhami BULUT hocamız bu bu tezatı yıkmış. Cahit Sıtkı da rastladığım ilk ve son dizelerin aynı olduüğu tarzı,fakat Ilhami hocamızda bu ustalık dahada farklı. Teknik acıdan mükemmel olan bu şiir aynı zamanda her dizesi şifrelerle dolu. Şairimiz Sararan yapraktan söz ediyor, Ayın denizde kaykılışıyla Son baharın yelinin amansızestiğini belirtiyor. Yalancı bahardan ve son bahardan. Kuruyan gülden ölen bülbülden. Leylanın sayısı kadar , Mecnunun var olduğundan. Şairin içindeki hüzündür. Bir kadın vardır onun için. Olmayınca kuruyan bir gül ,ölen bülbül gibi. O hep güzün geleceğinden koşmuştur. Sararan yaprağın dalından kopmasından korkmuştur. Ölümsüz bir aşkın , onu bırakıp gitmesinden gibi...Duyşguların Şairi Ömer Tural
    *
    Kıymetli hocam
    Bir manzara var önümde
    Turuncunun baskınlığında gökkuşağı renginde
    Güvercin renkli sular
    Sol yanda göçebe telaşı
    Giden Leylalara Aslılara yazılmış şiirler gönül evinde yığılmış
    Mecnunlar Keremler pür telaş içinde
    Bülbülün gül şarkıları susmuş
    Turnaların dğzülüşlerinde
    Türlüler Aşk denilen şeyi
    Başlatıyorlar mesnevi diliyle
    Eylğlün sardığı havada vedalar var vedaları sevmeyiz
    Zaten bizde var ayrılık korkusu
    Nilüferler durgun sularda
    Mutsuz kuşları dinler
    Eylülün sardığı havada Aşka düşman olduk
    Nedendir bilinmez
    Kuru güllerin bülbülü can
    Verdiğinde
    Eylülün sardığı havada elinde fırçasıyla Sanatçı geliyor
    Tablosuna son dokunuşlar
    Heybetli duruşuyla
    Yalancı Bahar
    İlhami Bulut
    İmzasını atıyor
    Baştan başa turuncu renge dönüşen tabloya paha biçilemez
    Hayranlıkla ve hayranlıkla
    Öylece kalakalıyoruz sessiz alkışlarımızla defalarca ve defalarca afiyet ve dua diliyoruz
    Şair sanatçımıza duyurmak için duymanız
    İçin
    Sonsuza kadar turuncuya boyanmış eylülün sardığı havada
    Şiirler ve şiirler ve turuncu Eylül şiirleriyle
    Sayın hocam..Kenize Murat.,
    *

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)