Yalancı Bahar... Şiiri - Mehmet Ali Demi ...

Mehmet Ali Demircan
144

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Yalancı Bahar...

...................... Tak, tak, tak... (Kapı çalınıyor)

……… / …

Kim o?
................................ Ben BAHAR...
Hangi BAHAR?
................................ Sen hangisini istersin?
Hangisini mi?
Benim için fark etmez! ..
Yıllardır çalmayan kapım,
tutulmayan paslı tokmak,
basılmayan eşik,
bir yüz görmeyen fersiz gözüm,
bir nefes duymayan kulağım,
yalnızlığın girdabın da,
fark eder mi sence?

................................. Hoş geldin demeyecek misin?

Pekâlâ, Hoş geldin...
Hoş geldin de! ..
Ne getirdin?
................................ Sen bil! ..

Ben, ben mi?
Benim yüreğim de hep sonbahar var.
Kilitlenmiş yüreğim de hüzün,
acılardan çağlamış kurak gözlerim var.
Sinesi yaralı,
vurmaktan morarmış avuçlarım var.
Yalnızlıktan lal olan dilim de
yalpalayan sözcüklerim,
can yollarını aşındırmaktan,
şişmiş yaralı ayaklarım var.
Delice sevmekten
ama bir parça,
bir soluk sevgiyi beklemekten
küskün yüreğim var.
Bir nefese, bir tek kelimeye muhtaç
sağırlaşmış kulaklarım,
yalnızlığa, yorgunluğa yenilmiş
yaşlanmışlığım var.

............................... Yaşama küskünlük neden
Yaşam mı?
Yaşamı sorma! ..
Ben bile bilmem, ne yaşadım?
Yaşadığım ya hüzündür
ya da gönül sızım,
yürek yaram,
küskün bir yaşanmışlığım var.
Zaten yaşamam da
Ben hakkımı severken kaybettim
Tam baharı buldum derken
yaz ortasında hazanı gördüm.
Yemyeşil bir fidanken
kış gördüm, zemheri gördüm.
Elinde baltasıyla hırsla kökü kesilen,
yaprakları dökülmüş çırılçıplak ağaca döndüm.
Özgür amma, dört duvar hapislerde oldum.
Yaşamın baharındayken
kendimi aynalara küskün gördüm.
Neyleyim yaşanmayan baharı
neyleyim doğan güneşin yakıcı kızgınlığını.
Kar etmez oldu yaşamak
ayaz gecelerin sabahını görmek.
Yaşamaksa sabaha ermek
ben hiç doğmadım ki olmayan sabahlarda
yaşadım karanlık gecelerin sessizliğinde.

Ne getirdin?
Kaybettiğim düşlerimi mi?
Ellerini tutamadığım,
yüzüne hasret kaldığım,
sesini kulaklarımda bile unuttuğum,
sevdiceğim bile diyemeyeceğim
gülüşüne hasret kaldığımı mı getirdin?
Yüreğimin yangınlarını gömdüğüm,
anılarını bile hatırlayamadığım,
yılların içinde kaybolan gençliğimi mi?

Neyi getirdin?
Gözyaşlarından sararmış
Resimlerde ki mutlu anları mı?
Neyi getirdin?
Neyi ha, neyi?
Ha bir ilkbahar
ya da sonbahar,
varlığını yokluğa,
sevgisini hasrete,
anılarını maziye,
hüzünlerini gözyaşına gömen biri için.
Yaşamını bir gönle hibe eden
vuslatı mahşerde düşleyen
duygularını yüreğinin derinliklerine gömmüş
Beyhude biri için, ne fark eder?
Hangi bahardır bu yaşanan?
Değil mi ki?
İçinde hep hazan
Hep hüzün, hep keder, hep hasret...
Ne fark eder?
Neyse ya, boş ver...
Boş ver...
Yine de hoş geldin
son baharım da
ne olduğunu bilmediğim BAHAR! ..
İlkbaharım da beklediğim
son baharım da geç gelen yalancı BAHAR.
HOŞGELDİN... HOŞGELDİN.
........../...
.............................. Beni Kabul etmeyecek misin?
........../...

GÜLE GÜLE... GÜLE GÜLE.

MAD. 23.09.2005 – 02,30

NOT: Şiir İki kişinin karşılıklı düeti şeklinde yazılmıştır.

Mehmet Ali Demircan
Kayıt Tarihi : 28.11.2005 01:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zeynep Mutlu
    Zeynep Mutlu

    sevincin nesi var anlatılacak? yoksa ondan mı hüzün?

    Cevap Yaz
  • Belgin Ertürk
    Belgin Ertürk

    Bana sorsanız desenizki.... kışımı seversin baharımı? cevabım tabiki kışı severim olur... şaşırmayın lütfen...çünki kışın önü bahardır....hep baharı yuaşamanız dileklerimle. sevgilerle kalın saygılarımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mehmet Ali Demircan